Bugün Özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ün aramızdan ayrılışının 37‘inci yıl dönümü.
Dr. Küçük daha yüksek öğrenim gençliği yıllarında, Kıbrıs Türk Halkının sorunları ile ilgilenmeye. En tabii insan hakkı olan temel hak ve özgürlüklerin, İngiliz sömürge İmparatorluğu tarafından elinden alınmasına karşı mücadele etmeye başlamıştı.
Tıp doktoru olduktan sonra da geldiği adada. Kıbrıs Türk Halkının gasp edilmiş en temel haklarının geriye verilmesi için gazetelere yazılar yazmaya başladı.
Sömürge idaresinin şımarttığı Rum toplumunun Enosis girişim ve faaliyetlerinin getireceği tehlikeleri, Kıbrıs Türk Halkına duyurmaya çalıştı.
Bununla da kalmayıp, kent kent, köy köy, Türk beldelerine ziyaretler yaparak. Kıbrıs Türkünü aydınlatmaya ve birlik olmaya çağırdı.
Kitlelere ulaşmak için kendi gazetesi olan HALKIN SESİ Gazetesini çıkarmaya başladı. Gazetenin köşe yazarlığını yaptı.
Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını koruyan yazılar yazmaya devam etti.
Bundan İngilizler rahatsız oldu. Sansür baskılarını artıran önlemleri uygulamaya koydular.
O Kıbrıs Türkü için mücadelesinden vaz geçmedi.
İngiliz sömürge idaresine ve 1955 ‘te adayı Yunanistan’a bağlama hareketi olan EOKA terör örgütüne karşı çift yönlü mücadelesine devam etti.
Kurduğu siyasi partinin adını, Kıbrıs Türktür Partisi olarak değiştirerek, Adaya yeni bir slogan sağladı. Geniş halk kitlelerini arkasına alarak. Kıbrıs Türk halkının sesini hem sömürge idaresine hem de dünya kamuoyuna duyurmaya çalıştı.
EOKA’ nın kuruluşundan sonra. Kıbrıs Türkünü EOKA terör örgütünden korumak için TMT’nın kuruluşunda öncülük etti ve Kıbrıs Türkünü bu isim altında örgütleyerek, nefsini savunmasında Kıbrıs Türkünü güçlü kıldı.
TMT karşısında Kıbrıslı Rumlar, emellerini ileride gerçekleştirmek üzere İngiliz’i başlarından attılar. Tek hedef olarak Kıbrıs Türklerini karşılarına almak için kerhen Ortaklık Cumhuriyeti olan Kıbrıs Cumhuriyetinin oluşmasına onay verdiler. Bu Cumhuriyetten de üç yıl gibi kısa bir dönemde Kıbrıs Türklerini imha sureti ile ortadan kaldıracakları Akritas Planını uygulamaya soktular. Türk soykırım teşebbüsü TMT bünyesinde örgütlenen eli silah tutan Kıbrıs Türkleri tarafından akamete uğratıldı.
Ortaklık Cumhuriyetinde, Cumhur Başkan Yrd . olan Dr. Küçük makamına gitmede engellendi. Bunun yanında ortaklık kurumlarında çalışan tüm Türkler dışlandı. Görevlerinde sıkışıp kalan Türkler imha edildi.
Buna karşılık Dr. Küçük Türk Halkının yanında mücadelesini devam ettirdi.
Yanında en büyük destekçisi Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Raif Denktaş’tı.
Genç Hukukçu Rauf Denktaş, İngiliz’e ve Rum’a karşı Dr. Küçük gibi mücadele vermeye başladı.
Kıbrıs konusunda, bir elmanın iki yarısı gibi, birleşik bir durum aldılar.
Bu 1971 seçimlerine kadar devam etti. Seçimlerde Dr. Küçük aday olmadı. Kıbrıs Türkü için mücadelesini Gazetesi Halkın Sesi’nde sürdürdü.
Rauf Denktaş, 1971’de Ortaklık Cumhuriyetinin Cumhurbaşkan Yardımcılığına tek aday olarak seçildi.
1968 ‘den itibaren toplumlararası görüşmelerin Türk tarafı temsilcisi oldu.
Bu 1974 20 Temmuz Barış Harekatına kadar devam etti. Bu harekatın nedeni, 15 Temmuz’da adanın Yunanistan’a bağlanması için yapılan Yunan Cuntasının darbesidir.
Görüşmeler 1977 de tekrar toplumlararası olarak başladı.
1983 ‘te Rum tarafının BM GK ‘den Türk tarafı aleyhine karar üretmesi karşısında. Rauf Denktaş’ın önderliğinde. 15 Temmuz 1983’te Cumhuriyet ilan edildi. İlk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş oldu.
2004 Annan Referandumunda. Zamanın Türk Hükümeti ile ters düşmesi dolayısıyla, aktif politikadan ayrılarak. Bulunacak bir çözümün Kıbrıs Türk Halkının egemenliği ve Türkiye’nin mevcut garanti sisteminin devam etmesi yönündeki mücadelesini sürdürdü.
Uyarıcı konuşmalar yaparak, gelebilecek tehlikelere dikkat çekti.
13 Ocak 2012 ‘de organ yetmezliğinden hayata gözlerini yumdu.
Ölümünden 9 yıl sonra. Kıbrıs Türkünün egemenliğinin görüşme masasının vazgeçilmezi olarak ilan edilmiş olması. Rauf Denktaş’ı mezarında rahatlatır mı ? Yoksa Egemenliğimizi görüşme masalarında tartıştırmayarak. Masaya egemen olarak oturmak mı Rauf Denktaş’ı mezarında rahatlatır ?
Buna yanıt bulmak için Rahmetli Denktaş’ın son sözlerini hatırlayalım.
“Söyleyin onlara burası bağımsız bir Cumhuriyettir.”
Değerli okurlar. Bağımsızlığa giden yolun, son liderlerinden ikisi Dr. Küçük ve Rauf Denktaş’tır.
Her iki lider de bayrağı onlardan önce dalgalandıran liderlerden almışlardır.
M. Necati Özkan ve Faiz Kaymak gibilerden.
Bunlar bağımsızlık ve egemenliğimiz için çok önemli mihenk taşları ve kilometreleridir.
Tümünü rahmetle. Minnetle. Saygı ve özlemle anıyorum.
KKTC, egemen ve bağımsız bir devletse. Kıbrıs sorununun görüşüleceği ve taraf olacağı tüm toplantılarda. Bu statü ve sıfatın uluslararası nitelik olarak kabul görmesi halinde masaya oturulmalıdır.
Aksi takdirde, bir elli sene daha, biz toplum. Güney de devlet olarak akıntıya kürek çekmiş oluruz.