Bazılarının “Türkiye’de aşı başladı, biz kandırılıyor muyuz, bize ne zaman gelecek” söylemlerini utandırırcasına anavatan dün sabah saatlerinde 20 bin doz aşıyı gönderdi.
Bazılarının “Türkiye’de aşı başladı, biz kandırılıyor muyuz, bize ne zaman gelecek” söylemlerini utandırırcasına anavatan dün sabah saatlerinde 20 bin doz aşıyı gönderdi.
Aşıya yılbaşından önce başlayan Güney’de bugüne kadar topu topu 6 bin aşı geldiğini hesaba katarsak, bu rakamın ne denli önemli olduğu ortaya çıkar.
Elbette bu ilk partidir. Türkiye 500 bin doz aşıyı en yakın zamanda ülkemize ulaştıracak.
Bizi ele güne muhtaç atmayan anavatana ne kadar teşekkür etsek azdır.
Diğer taraftan eğer işimiz Rum komşularımıza kalsa ne olurdu?
Ne demişler. Bir musibet, bin nasihatten iyidir.
Onu da yaşadığı aşı krizinde açık açık görme fırsatı yakaladık.
Yılbaşından önce aşıya ulaşan Rum yönetimi, bugüne kadar aşının Kuzey’e verilmesine karşı her türlü bürokratik engeli çıkardı.
Buna tepki olarak Cumhurbaşkanı Tatar’ın söylediği, “aşıyı Rum yönetiminden değil AB’den istiyoruz” söylemini kullanıp, “sağlık siyasete alet ediliyor” eleştirisinde bulunmak haksızlıktır.
Sağlığı siyasete alet eden Cumhurbaşkanı Tatar değil, bizzat Rum yönetiminin kendisidir.
Bugüne kadar kendisine gelen 6 bin aşıyla Kıbrıs Türk toplumunu rehin alabileceğini sanan Rum yönetimi karşısında anavatan Türkiye’nin tutumu, umarız ki herkesin gözünü açar.
Bizim her fırsatta koşulsuz yanımızda olan sadece Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Bu politik bir söylem değil, gerçeğin tespitidir.
Aslında bu gerçek, bu adada ortak bir devlette yaşayacağımızı uman hayalperestlere de bir cevaptır.
AB’den gelen ve hakkımız olan aşıyı bizimle paylaşmayan bir anlayış, nasıl olur da devleti, yönetimi, daha doğrusu elinde bulundurduğu gücü paylaşacak?
Crans Montana’da sorun çözülsün diye harita verip topraklarımızdan vazgeçenler de aynı yanılgıya düştüler.
Ancak şunu kimse unutmasın.
Gerçek acıtır. Gecikmeyi de sevmez.
Üstelik inanıp inanmanız da gerçeği değiştirmez.
Umarım Türkiye’den gelen Çin aşısı ve Güney’den gelmeyen AB aşısı, federasyonu savunanları yarım asırdır kaçtığı gerçeklerle yüzleştirir.
Ve yine umarız ki bu aşı, bazı beyinlerin de gerçekle aşılanmasına vesile olur.
Artık rüyadan uyanma vakti gelmiştir. Bizden söylemesi…