Tedbir ve denetim fakiri bir ülkede yaşıyoruz

Fakirlik, sadece parasızlıkla ortaya çıkmaz. Genellikle dünyamızda fakirliği büyük bir kesim varlıksızlıkla eşdeğer tutar.

Fakirlik, sadece parasızlıkla ortaya çıkmaz. Genellikle dünyamızda fakirliği büyük bir kesim varlıksızlıkla eşdeğer tutar.
Halbuki varlıklı cebi dolu kişilerde bizde olduğu gibi bazı konularda fakirlik çeker. Cebindeki para, elindeki varlık karşısında bile, paranın dışında yaşamı oluşturan ögelerin yeterli olmaması veya hiç olmaması durumunda. Ülkenin bu konularda fakir düşmesi ve gerekenin yapılmaması karşısında. Tüm halk, cebinde parası olan da sıkıntı çeker.
Yazının başlığı, tedbir ve denetim fakirliği. Pandemi ile kucaklaşalı bir yılı geçti.
Virüsün bulaşmaması için hala daha dünyadaki sağlık otoritelerinin belirttiği. Bu illetten korunmanın, üç ögenin uygulanmasından geçtiğini tüm dünya benimsedi.
Yazmakta yarar var.
Maske.
Sosyal mesafe.
Ve temizlik.
Virüsle savaşım ancak bu üç tedbir sayesinde mümkün.
Bu üç ögeye halkımızın tümü uyuyor mu ?
Bu kavramın içerisinde siyasetçiler de var.
Uyuyor diyen varsa beri gelsin.
Siyasal idare bunu yaşayarak bir dizi caydırıcı önlem aldı.
Meclisten yasa çıkardı.
Çıkardı çıkarmasına da denetim fakiri bir idareye sahip olduğumuz için bu işi sadece polis teşkilatımızın üzerine yığdık.
Görsel basın ve sosyal medyada görüyor ve yaşıyoruz.
Birçok siyasi, virüsü unutmuş olacak ki ne maske, ne de sosyal mesafeye uydukları yok.
Her gün bu manzaraları sosyal medyadan görüyoruz.
Görsel basın da dahil.
İş hoca cemaat işine döndü.
Biraz daha açayım. Balığın baştan koktuğu gibi.
Kurallara uymayan ve çoğunluğu teşkil eden siyasilerimize denetim mekanizmasını kim çalıştıracak ? Bu kesime mekanizma çalıştırılmazsa, halk kesimlerine bu mekanizmayı kim çalıştıracak. Onun için denetimde fakir düşmüş bir devlet yapısı ile karşı karşıyayız. Bu örneği çoğaltmak mümkün.
Çağdaş devletlerin onuru da gururu da denetim mekanizmasının çalışması, çalıştırılması ile mümkündür.
Başından beri bu denetim mekanizması çalıştırılmış olsa idi. Ülkemizde bu denli bulaş ve ölüm vakaları olur muydu?
Bunun yapılabilmesi için, te başından itibaren bu sütunda ve Ada TV Yalçın Cemal ile Söyleşi programımda hep dile getirdim. Denetim yeterli kadroların oluşması ile mümkün. Biz işi oluruna bıraktık, vatandaştan yardım istedik. Yükü vatandaşın sırtına yükledik. Ondan medet umduk.
Tedbir konusunda da maalesef fakir düştük. Yukarıda bahsettiklerimin olmaması, bunların gerçekleşmemesi. Zamanında tedbirlerin alınmamasına bağlı değil mi ?
Bunların olabilmesi için iradeye de ihtiyaç yok mu ?
Elbette var.
Bunu kim sağlayacak ?
Kafamızdaki beyin.
Bu sağlanmadığına göre. Hemen aklıma bir soru geliverdi !
Acaba beyin fakiri de mi olduk ?
Gelen aşıların bir kısmı yaşlılara yapılıyor. Bunların geliş yolu da çatal. Bir kesim AB’den geldiğini. Bir kesim de güneyden geldiğini söylüyor. Bunda da iş Nasrettin Hocamıza kaldı.
65 yaş üstü yaşlıları tüm ilçelerdeki Belediyelerde. Belediye Başkanları bu kesimin oylarını alsın diye, sosyal etkinlik adı altında gezilere götürüyorlardı. Bu kesimin tümünün ismi ve doğum tarihi ilçe Belediyelerinin listelerinde var.
Lefkoşa Belediyesi bundan yararlanarak. Yaşlılara kolaylık olsun diye evlerinde hizmet vermeye başladı.
Bu karda, kışta yaşlılara yapılan bir nevi eziyeti. Bütün Belediyeler bu yöntemle giderebilir diye düşünüyorum.
Yoksa Belediyelerimiz bu hizmet için de mi katkı paylarında daha da artış istiyorlar ?
Hükümetin, Bütçe görüşmelerinden sonra ele alacağı konulardan biri de Belediyeler reformudur.
Yukarıda fakirlikten bahsetmiştim.
Zannedilmesin ki zenginliğimiz yok !
Belediyeler konusunda öyle bir zenginiz ki Belediyesiz köy nerede ise bırakmayacaktık. İyi ki bizde mezra yok.
28 Belediye ile Gines rekorlar kitabında yerimizi almalıyız.
28 rakamındaki ikinin kalkması ile sadece 8 Belediye hizmete devam edecek gibi. Düşünülen rakam bu.
Bu gerçekleşirse. Bir zenginliğimiz daha hitam bulacak.
Belediye fakiri olacağız.
Bu haber 6791 defa okunmuştur

:

:

:

: