Restoranlar bugün belirli kurallar dahilinde açılıyor. Ancak açıkça söyleyelim, bu açılım çarkları döndürecek bir açılım değil.
Bu sadece eve bir lokma ekmek götürecek insanların, nefes alabileceği bir açılım.
Oysa krizden çıkmanın asıl yolu turizmi canlandırmak.
1 Nisan hedefinin çok tutturulabilir bir hedef olmadığı açık seçik ortada.
Ekonomik Örgütler Platformu Sözcüsü Cafer Gürcafer, “2021 yılında da turizm kaybedilirse KKTC hiç görmediği bir felaketle karşı karşıya kalır” diyor.
Aslında bu felaketin ayak seslerini sosyal yaşamda da yavaş yavaş hissediyoruz.
Pandeminin yarattığı travmatik etkileri, aile içi yaşamdan tutun da hayatın her alanında iliklerimize kadar hissediyoruz.
Ekonomiyi ayakta tutma çabalarıyla imzalanan mali protokole ilişkin tartışmalar şimdiden başladı bile.
Kamu maliyesinin artık sürdürülemez olduğunu kabul etmek zorunda kalan hükümet, ekim ayında bir seçim olacağını bile bile acı reçeteye hazır. Bunun için bir siyasi bedeli ödemekten bile kaçınmıyor.
Hükümet, ek mesailere artık bir çeki düzen verilmesinden tutun da hayat pahalılığı artışının durdurulmasına kadar, türlü önlemler üzerinde duruyor.
Ada TV’de konuşan Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, kamu maliyesi bu şekilde devam edemeyeceğini savunarak, “Hayat pahalılığı ödeneğinin durdurulması ve ek mesailerin sınırlanması gibi önlemler zorunlu. Bunlar yapılmazsa birkaç ay sonra maaşların yarısını bile almak mümkün olamayacak” dedi.
Kısaca artık duvara dayandık.
Bunca yıldır görmezden geldiğimiz sorunlar bizi öyle bir noktada yakaladı ki, bu saatten sonra görmemek duymamak imkansız hale geldi.
Yıllarca ağustos böceği gibi hiç kış gelmeyeceğini düşünerek yaşadık.
Şimdi kışın gelmesini şaşırarak izliyoruz.
Sendikalar ve sivil toplum örgütleri, mali protokolle ortaya konan ve artık kaçamayacağımız gerçeklere itiraz ede dursun, işin rengi ortaya çıkmıştır.
Artık bu önlemleri hayata geçirmekten başka seçeneğimiz olmadığı bilinmeli.
Şimdi maaşlarında küçücük kesintiye itiraz edip, ek mesailerin düzenlenmesine karşı çıkan sendikalar da şu gerçeği bilmeli.
Ticaret Odası Başkanı’nın da söylediği gibi birkaç ay sonra belki de maaşlarının yarısını bile alamayacak duruma gelebilirler.
Kısaca deniz bitti. Bu saatten sonra harcadığımız her kuruş, yapacağımız her savurganlık, çocuklarımızın geleceğinden çalma anlamına gelecektir. Bizden söylemesi…