Amerika’nın çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı Blinken yapmış olduğu açıklamada, Kıbrıs konusuna da değindi. Bir soru üzerine, Kıbrıs sorununa bulunacak çözüm şeklinin, Kıbrıs’ı birleştirecek iki bölgeli iki toplumlu kapsamlı bir anlaşmayı, güçlü şekilde desteklediklerini. Bunun için de Amerika’nın diplomasi yolu ile konuya doğrudan angajman olacağını. Angajmanını da göreceksiniz yollu ifadesi ile Nisanda yapılacak olan ve tarafların masaya her türlü görüş, düşünce ve tezlerini getirebilecekleri açıklamasına karşın. Bu açılmayı yapan BM GS ‘nin tarafların görüşlerini ortaya koyacakları gayri resmi konferansın arifesinde. Konferansın temellerini dinamitlemek değil de nedir ?
Amerika kendini hala daha dünyanın jandarması olarak görüyor.
Amerika bu duruşu ile AB görüşü doğrultusunda hareket ederek. Hem Rum ve Yunanistan’a. Hem de AB ‘ne gaz vermeye devam etmektedir.
Amerika’nın, Federasyona angajesine bir bakalım.
Angaje Fransızca bir kelime. Anlamı, bağlanmak, yükümlülük altına girerek o yükümlülük için savaşım vermek.
Amerika’nın Biden Hükümetinin Dışişleri Bakanının açıklaması. Kıbrıs’ta Federasyonun gerçekleşmesi için üstlendiği yükümlülük karşısında. Sonuca ulaşmak için savaşım vereceğinin ilanı anlamına gelmiyor mu ?
Yeni Amerikan Başkanı, senatoda senatör olduğu yıllarda. Yunan ve Rum lobisinin sözcülüğünü üstlenmiş ateşli bir senatör idi.
22 yıl önce Amerika’ya giden dönemin Başbakanı Ecevit. Amerika dış ilişkiler komitesinde konuşma yaparken. Ecevit’in konuşmasını sık sık kesen zamanın senatörü Biden. Adeta Rum Yunan Lobisinin savaşçısıymış gibi davranıyordu. Bir keresinde yine Ecevit’in sözünü kesen Biden.
“ABD’ye muhtaçsınız. Ancak ABD’nin Türkiye’ye ihtiyacı yok. Kredi ihtiyaçlarınızın da olduğunu biliyorum. Kıbrıs sorununu çözün. İstenenleri yerine getirin. Size yardımcı olalım. Aksi taktirde hiçbir yere varamazsınız… Denktaş’ın inadından vazgeçmesini sağlayın, sorunu yaratan odur…” Konuşmasında Kıbrıs sorununun 1974‘ te bittiğini söyleyen Ecevit’e “ Siz Kıbrıs sorunu çözüldü mü diyorsunuz” sorusunu da soran o zamanki Biden. Şimdiki ABD Başkanı.
Konuyla ilgili sorulara, Türkiye’de yanıt veren rahmetli Ecevit. Biden’ın bu davranışını şu cümlelerle ifade etmişti ..
“Bu kişi öteden beri Rum ve Yunan lobisinin sözcüsü ve militanı durumundadır. İfadesi tüm temsilciler meclisi ve senatoyu bağlamaz” demişti.
Biden, Ecevit’e istenenleri verin tehdidinde bulunmuştu. Tabii Ecevit bu adamı kaale bile almamıştı.
Fakat bu adam şimdi, ABD’nin Başkanı.
Seçim kampanyaları sırasında da Sn. Erdoğan için bir hayli atıp tutmuştu.
Dışişleri Bakanının Kıbrıs konusunda yaptığı açıklama. 22 yıl önce geçen sürede Kıbrıs’la ilgili görüşlerinde Biden Efendi, zerrece değişiklik yapmadı. 22 yıl önce neyse bugün de ayni.
Aynisinden de öte, Kıbrıs’la ilgili istenenlerin alınması için Dışişleri Bakanı, ABD’nin savaşımından da üstüne basa basa dem vurmaktadır.
Kıbrıs müzakereleri ile ilgili olarak Rum ve Yunan tezlerine arka çıkanlar. Bal gibi tarafgir olduklarını açıklamaktan da beis duymamaktadırlar.
Bu konuda, Türk tarafının çok isabetli ve yerinde aldığı bir kararla. Taraf olan ülkeleri veya birlikleri görüşme masasına almama veya istememesi. AB’den sonra, bu resmi açıklamasının ardından ABD’ye de uygulanmalıdır.
İnsan temel hak ve özgürlüklerini dilinden eksik etmeyen bu ülkelerin siyasi yöneticileri. Kıbrıs Türk Halkına gelince hepsi dümen kırarlar.
Halbuki ( self determinasyon ) kendi kaderini tayin hakkı, tüm ulusal halklara tanınmış bir haktır.
Kıbrıs Türk Halkı, bu hakkını 1960’ ta hem temsilcilerini, hem de cemaat meclisi üyelerini seçmekle yerine getirmiş. 1970 ‘te de bunu tekrarlamıştı.
1983 ‘te bağımsız devletini ilan ile bunu yine kullanmıştı.
2004 Annan referandumunda da bu hakkını kullanmış, irade tüm dünya tarafından da tanınmıştı.
Son Cumhurbaşkanlığı seçimleri de bir self determinasyon hakkını kullanma niteliğinde cereyan etti ve sandıktan federasyon değil de Egemen eşitliğe dayanan, İki devletli uluslararası statüsü olan bir çözüm önerisi çıktı.
Bu öneriyi besleyen öge ise, Egemen devletin ta kendisidir.
ABD’nin Dışişleri Bakanının açıklaması. Halkların iradelerini de tanımamayla eş anlamlı değil midir ?
Biden hala 60’lar ve 70’ler Türkiye’sini hayal ediyor.
ABD kendisini hala daha dev aynasında görüyor.
İç bükey ayna kırıldı. Dış bükeye dönüştü.
ABD bunun farkında değil.
