Bugün 18 Mart. Bundan tam 106 yıl önce bugün 1915 yılında Çanakkale’de bir destan yazıldı.
Birinci Dünya Savaşı sürerken İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, Almanya’nın da bu sayede kolunu kanadını kırmak istiyordu.
Çanakkale geçilirse Osmanlı da zapt edilerek, savaş dışı kalacaktı.
İngilizler bu yüzden ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçtiler.
Birleşik Krallık Savaş Konseyi sekreteri Albay Hankey Winston Churchill'in de desteğiyle, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı savaş konseyine sundu.
Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı.
En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya kondu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekâtından vazgeçmek zorunda kalındı.
Çanakkale Savaşları'na o dönem rütbesi yarbay olan Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum' sözü damgasını vurdu.
Olay şöyle gelişti:
18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazı geçiş harekatı başarısızlıkla sonuçlanınca karadan çıkmayı planlayan düşman birlikleri, bu eylemlerini 25 Nisan 1915 sabahında Arıburnu bölgesinden gerçekleştirmek için harekete geçmişti.
19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, 25 Nisan sabahında Arıburnu bölgesinden duyulan top sesleri üzerine bölgeye bir tabur sevkinin gündeme gelmesiyle tümene bağlı 57. Alay'ı, bir top bataryası ve süvari birliğiyle bölgeye gönderdi.
Diğer destek birliklerle düşmanın tam teşekküllü 8 taburuna karşı koyan ve önemli oranda şehit veren 57. Alay, kahramanlıklarıyla ve vatanı için bile bile ölüme gitmeleriyle adını tarihe altın harflerle yazdırdı.
Mustafa Kemal'in 'Ben size taarruz emretmiyorum ölmeyi emrediyorum' sözüyle gözünü kırpmadan düşmanın üzerine yürüyen 57. Alay ve diğer birliklerin katıldığı taarruzla ilgili İngiliz Subay General Hamilton'ın 'Gebe dağlar Türk doğurmakta devam ediyor.' sözü de o yıllarda Türk askerinin ortaya koyduğu mücadeleyi akıllara kazıdı.
'Çanakkale geçilmez' destanını yazan binlerce kahraman aradan geçen 106 yıla rağmen unutulmadı.
Çanakkale’de yazılan destan Türkiye Cumhuriyeti’nin de ruhunu oluşturdu. O ruhla ne kadar övünsek azdır. 18 Mart destanını yazan atalarımızı bugün bir kez daha anarken, bu vatan için canlarını feda eden şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.