Star Kıbrıs ve Ada TV günlerdir dile getiriyor.
“Ülkede iki doz aşıyı yaptırıp iki hafta içinde altı tane negatif PCR test getiren işadamını bile 14 gün karantina altında tutarsanız ülke ekonomisinin çarklarını nasıl çevireceksiniz” diye soruyoruz.
Herkes “haklısınız” diyor, “öyle” diyor, “böyle” diyor. Ancak kimse sorumluluk alıp bu konuda karar üretmiyor.
İşte Güney’in aldığı karar. Biz 14 günlük karantinayla ülke ekonomisinin bileğine adeta kelepçe vururken, Güney’de koronavirüs aşılarını tamamlamış kişilere, başka talepte bulunulmadan sınırların açılması kararı alınıyor.
Üstelik Güney’de günlük vaka sayıları artık dört basamaklı rakamlarla ifade ediliyor.
Rum Turizm Müsteşarı Savvas Perdios, yaz sezonunun başlamak üzere olduğundan, turizm planlamasını da düşünerek Kıbrıslı yetkililerin kararlarını turizm pazarlarına bildirmesini istedi.
Perdios, “10 Mayıs’tan itibaren 65 ülkeden aşılarını tamamlamış kişilerin, Koronavirüs bulaşmış bir kişinin temaslısı olduğu düşünülse bile karantina olmaksızın Kıbrıs’a gelmelerini kolaylaştıracağız” dedi.
Peki biz neyi bekliyoruz?
“Arazi işlerini halletmeye geldik” diyerek Ercan’dan elini kolunu sallayarak geçen ve karantinaya girmeyen iki kişiye izin veren sistem, bu ülkenin işadamlarını yaptırdığı 6 test ve iki aşıya rağmen 14 gün karantinaya sokmaya utanmıyor mu?
“Karantina olmazsa olmaz” diyen çok kıymetli doktorlarımızın, Tabipler Birliği’nin sağlıkla ilgili hassasiyetlerini anlıyoruz.
Ancak aynı hassasiyet cumartesi günü yüzlerce kişinin el ele kol kola yaptığı mitingde neden gösterilmedi?
Dillerden düşürülmeyen sosyal mesafe, acaba o mitingde nasıl uygulandı?
“Orası açık alan” diyorsanız ve yüzlerce insanın dip dibe slogan atmasında sakınca görmüyorsanız, gidip bunu kapattığınız restoranlara da anlatacaksınız?
Bu yetmez. “Pazar günü neden kapalıyız” diye soran esnafı da yanıtlamak zorunda kalacaksınız.
Aksi halde size “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye sorarlar. Siz de hiçbir cevap veremezsiniz. Bizden söylemesi…