Rum lider Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Anastasiadis, KKTC vatandaşlarına ‘vatandaşlarımız’ diyerek halkımıza hareket etti” açıklamaları karşısında “Sayın Tatar’a sormak istiyorum; Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip 97 bin Kıbrıslı Türk bundan utanmalı mıdır?” şeklinde yanıt verdi.
Rum lider Nikos Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Anastasiadis, KKTC vatandaşlarına ‘vatandaşlarımız’ diyerek halkımıza hareket etti” açıklamaları karşısında “Sayın Tatar’a sormak istiyorum; Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip 97 bin Kıbrıslı Türk bundan utanmalı mıdır?” şeklinde yanıt verdi.
Yanıtı biz verelim. Bundan utanması gereken 97 bin Kıbrıslı Türk değil, Rum liderin kendisidir. Bu açıklamayı ancak ar damarı çatlayan birisi yapabilir…
Çünkü bu halkı boğmak, haklarını gasp etmek isteyen Rum zihniyeti, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını bir koz olarak kullanmaktadır.
Bu halkın isteği Anastasiadis’in vatandaşı olmak değil, haksız ambargolardan ve izolasyonlardan kurtulmaktır.
Bu halk 1974 öncesinde de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vatandaşıydı. Neden katledildi, yok edilmek istendi, neden hakları elinden alındı?
Cumhurbaşkanı Tatar, Anastasiadis’in Kıbrıslı Türkleri, “Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı” olarak tanımladığı konuşmayı eleştirirken, bu söylemde sinsi bir mesaj bulunduğunu vurguladı.
“Bu söylemde bulunan bir liderle, bu zihniyetle nasıl bir antlaşma yapılacak?” diye sordu.
İçimizdeki yılmaz federasyon taraftarlarının bu soruya yanıt vermesi gerekiyor.
Cenevre’de artık yeni bir dönem başladı. Ada TV ekranlarında dün KKTC’nin tanınma tartışmalarına katılan UBP Genel Sekreteri ve müzakere heyeti üyesi Oğuzhan Hasipoğlu, gayet mantıklı, içten bir soru sordu.
“Hep iyi çocuk olduk da ne oldu, tanındık mı?” dedi.
Artık iyi çocuk olma dönemi bitmiştir. Annan Planı döneminde, Crans Montana’da iyi çocuk olan hep bizdik.
Ödülümüz ne oldu?
Koca bir hiç.
Bunun karşılığında Rum yönetimi hep şımartıldı. Gerek Avrupa tarafından gerekse BM tarafından hep şımarık çocuklar gibi ne istediyse verilen Rumlara artık güçlü bir yanıt vermenin zamanı gelmiştir.
O yanıtın ilk aşaması Cenevre’de verilmiştir. Devamı da birkaç ay sonra gelecektir.
Önemli olan bu yanıtın ardında Kıbrıs Türk halkı olarak tek yürek, tek yumruk durabilmektir. Aksi halde Rum liderin sinsi planları ülkemizin birliği ve beraberliği için büyük tehlikedir. Bu oyuna gelinmemelidir. Bizden söylemesi…