Yavuz hırsız ev sahibini bastırmasın!..

Rum lider Anastasiadis, 97 bin Kıbrıslı Türk’ün Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip olmasını diline doladı. Üstten buyurgan bir dille, Kıbrıs Türk halkına “Vatandaşlarım” diye hitap etti.

Rum lider Anastasiadis, 97 bin Kıbrıslı Türk’ün Kıbrıs Cumhuriyeti kimliğine sahip olmasını diline doladı. Üstten buyurgan bir dille, Kıbrıs Türk halkına “Vatandaşlarım” diye hitap etti.
Cenevre sonrası ezberleri öyle bir bozuldu ki, Anastasiadis’in şirazesi kaydı. Çünkü artık yeni bir dönem başladı.
Ada TV’ye dün konuk olan UBP Milletvekili Faiz Sucuoğlu’nun da dediği gibi artık “Otur çocuğum, kalk çocuğum dönemi” bitti.
Bu rahatsızlıktan olsa gerek, Anastasiadis, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a saldırmadan günü tamamlayamıyor. Çünkü Cumhurbaşkanı Tatar, Cenevre’de yarım asırdan bu yana her görüşmede ezber ettikleri rutinlerini bozdu.
Anastasiadis’in, “Kıbrıs kimliğine sahip 97 bin Kıbrıslı Türk utanmalı mı?” şeklindeki açıklaması üzerine konuşan Tatar, “Anastasiadis, ‘bu kimliği aldınız, bana biat ediyorsunuz’ demek istiyor. Ben 1974’ten önce doğdum. Var ama kullanmadım. Bir yöntemi varsa iade edeceğim” dedi.
Aslında takdire şayan bir duruş. Ancak iade noktasında yüzde 100 haklı mı? Ondan emin değilim.
Çünkü o kimlik, Anastasiadis’in babasının malı değildir. 97 bin Kıbrıslı Türk için bir lütuf da değildir. 1960’da kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nden gasp ettikleri en temel hakkımızdır.
Bu hak Kıbrıs Türk halkına anasının ak sütü gibi helaldir.
Peki 97 bin Kıbrıs Türkü, ambargolar altında sıkıştırılmaya çalışılırken bu pasaporttan faydalanıyorsa, seyahat özgürlüklerini kullanıyorsa bu kötü bir şey midir?
Elbette hayır. Bu en temel insan hakkıdır.
97 bin Kıbrıslı Türk’ün Anastasiadis’in vatandaşı olması için Rum tarafında ikamet ediyor ya da Anastasiadis’e oy veriyor olması gerekir. Bunlar da olmadığına göre, Rum liderin yaptığı havanda su dövmektir. Lafla peynir ekmek gemisini yürütmeye çalışmaktır. Ancak bu nafile bir çabadır. Çünkü bu işler lafla olmaz. Cenevre’de herkes sahneye çıktı. Boyunun ölçüsünü aldı.
Bu noktadan sonra yaşanan sadece hazımsızlıktır. Rum liderin bu sorunu aşması için iki yol vardır. Birincisi bir soda içip bu sorunu çözebilir. İkincisi Güney’de yapılacak seçimin geçmesini bekleyebilir.
Bizim yapmamız gereken ise Kıbrıs Cumhuriyeti kimliklerini 97 bin Kıbrıslı Türk’e bir lütuf gibi gören anlayışa teslim olmamaktır.
Ne demişler. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
Aksi halde kendi öz yurdumuzda haklarımızı çalmak isteyenlere karşı malzeme vermiş oluruz. Bunu yapmak büyük hata olur. Bizden söylemesi…

Bu haber 9483 defa okunmuştur

:

:

:

: