Hükümet zorda. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman dün istifasını Başbakan Ersan Saner’e resmen sundu. Saner, Çağman’ın kararını yeniden değerlendirmesini istese de DP Genel Sekreteri Afet Özcafer, Çalışma Bakanı Çağman’ın istifa etmek konusunda ısrarcı olduğunu belirtti.
Hükümet zorda. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Koral Çağman dün istifasını Başbakan Ersan Saner’e resmen sundu. Saner, Çağman’ın kararını yeniden değerlendirmesini istese de DP Genel Sekreteri Afet Özcafer, Çalışma Bakanı Çağman’ın istifa etmek konusunda ısrarcı olduğunu belirtti.
Tüm bu toz dumanın Meclis’e sevk edilen iş yasası ile çıktığı bilinen bir gerçek. Başbakan Saner bugün Ankara’da TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile bir araya geliyor. Yapılan açıklamaya göre görüşmede Türkiye ile imzalanan mali protokol değerlendirilecek.
Bu ekonomik protokolde Türkiye verilen sözlerin en başında iş yasasındaki bazı düzenlemeler olduğu da biliniyor.
Ankara’da tam bu görüşme yapılırken, 23 sendika Başbakanlık önünde iş yasasını geri çekmesi için hükümete adeta ültimatom verecek.
Gerilim had safhada.
Ülkenin bir diğer kaynayan kurumu Kıb-Tek’te de sinirler gergin. Bir türlü tahsil edilemeyen borçlar nedeniyle dün şalterler indirildi.
Faturalarını uzun zamandır ödemeyen bir çok kurum dün gün boyu jeneratörle elektrik ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kaldı.
Elektriği kesilen kurumlar arasında, BRTK ve Veteriner Dairesi de var. Hatta trafik ışıklarının bile sönmesi üzerine ortalık allak bullak oldu.
Tüm bu atmosfer üstüne Meclis’te kurulan Ad-Hoc Komite, erken seçim tarihinin 3 Nisan 2022 olarak belirlendiğini açıkladı.
Aynı saatlerde komiteye tepki göstererek üye vermeyen CTP de basın toplantısıyla muhalefeti sokağa indirdiğini açıklıyordu.
Tüm bu tartışmaları şaşkınlıkla izleyen vatandaş ise bir ay içinde akaryakıta gelen ikinci zam ve ekmek fiyatlarındaki artışla neye uğradığını şaşırmıştı.
Kısaca ülkede herkesin gündemi farklı.
Herkes kendi meşrebine göre bir çıkış yolu öneriyor. Ancak kimse birbirini duymuyor, görmüyor, anlamıyor.
Ülke içinde yaşana diyalog sorunu ve iletişimsizlik, bütün problemleri kilitleyen en temel faktör olarak orta yerde duruyor.
Ancak bu ortam, sorunların çözümüne katkı sağlamak şöyle dursun bir adım ileri gitmemize dahi engel oluyor.
O yüzden ilk iş olarak başlangıç noktamız diyalog kanallarının açılması olmalı, uzlaşmaya imkan sağlamalıyız. Aksi halde bu girdaptan çıkmamıza imkan yok. Bizden söylemesi…