Ülke, Cumhuriyet Meclisi’nin itibarına gölge düşüren ibret verici üç güne tanık oldu. Meclis’te süren kirli koltuk pazarlıkları toplumun gözü önünde yaşandı.
Tüm bu yaşananların ardından UBP-DP- YDP Azınlık Hükümeti, Meclis Genel Kurulu’nun dünkü birleşiminde de nisabı sağlayamadı. Meclis’in gelecek olağan birleşimi 1 Ekim’de yapılacak.
Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Meclis'in nisaba takılması nedeniyle gelen eleştirilere karşı, 'Peki muhalefetin hiç suçu yok mu?' diye sordu.
Haksız da sayılmazdı. Bu ülkede parlamentonun itibarı, sadece iktidarın sorumluluğu değildir. Muhalefet de bu itibarın kaybedilmesi karşısında sorumlu tutulur.
Arıklı’nın da dediği gibi muhalefet, hükümetin devamını istemiyorsa, 26 vekil bularak hükümeti devirebilir.
'26'yı bulamıyorsanız, çığırtkanlığı bırakın. Bilin ki bu hükümet ülkeyi seçime götürecek hükümettir' diyen Arıklı’ya CTP Genel Başkanı Erhürman, “Hükümet çoğunluk desteğini kaybetti” şeklinde yanıt verdi.
Ancak burada yapılan hata şudur. Kaybedilen destek çoğunluk desteği değildir. Mesele sadece hükümet içinde milletvekillerinin çeşitli siyasi hesaplarla pazarlık yapmasıdır.
Nitekim YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu, DP Milletvekili Serdar Denktaş’ın, Koral Çağman’ın istifasının ardından boşalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevine kendisini önerdiğini açıkladı.
Tüm bu tartışmalar sürerken, Ada TV’de konuşan UBP Milletvekili Zorlu Töre de UBP içinde yaşanan tartışmalara ayna tuttu.
Genel Başkan Ersan Saner’in kurultaya gitmeden baskın bir seçim yapmayı istediğini iddia eden Zorlu Töre, şunları söyledi:
“Hükümet yürümüyor, Bertan Bey yok, Serdar Bey yok. Eylül de bir baskın seçime gidelim önerisi bize sunuldu. Kurultaya gitmeden seçime gidilmek isteniyor. Ancak bunu reddettik. Önce kurultayı yapalım. Ondan sonra seçime gidelim görüşünü savunduk.” diye konuştu.
Meclis’te yaşanan nisap krizine de değinen ZorluTöre, “Bu nisap sorunu böyle devam ederse, bir erken seçim ya da yeni bir hükümet kaçınılmazdır. Hükümet ortaklarının nisap sıkıntısı yaratması doğru değildir” saptamasında bulundu.
Tüm bu tartışmaların arasında dünün en güzel haberi Başbakan Ersan Saner’in verdiği müjdeydi.
Türkiye ile KKTC arasında imzalanan 2021 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü kapsamında Türkiye’den KKTC’ye 190 milyon TL kaynak aktarıldı.
Bu açıklama, önümüzdeki ay “Maaşlar yatacak mı, yatmayacak mı?” tartışmasını da sona erdirdi. Ne zamana kadar? Elbette bir sonraki aya kadar…
Kısaca siyasetimiz sorunlara çare üretemeden kısır bir döngünün içinde dönüp duruyor. Koltuk ve makam kavgası gözleri kör ederken, toplumun siyasete olan inancı da giderek kayboluyor. Bizden söylemesi…