Türkiye; İç Anadolu, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin birçok noktasında çıkan orman yangınlarıyla mücadele ediyor.
Adana, Osmaniye, Mersin, Kayseri, Antalya'da önceki gün başlayan yangınların ardından dün de Antalya'nın Alanya ilçesi ve Aydın'ın Didim ilçelerinin yanı sıra Kilis ve Muğla'nın Marmaris ve Bodrum ilçesinden ardı ardına yangın başladı.
Sabotaj ihtimali güçleniyor. Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay “Sabotaj ihtimali oldukça kuvvetli' derken, Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı da 'Derhal soruşturma başlatılmış olup, yangın tüm yönleriyle ve titizlikle incelenmektedir' açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin ciğeri yanarken, Girne semalarından da ateşin kuvveti hissedildi.
HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın deyimiyle dün Girne’ye gökyüzünden ince ince kül yağıyordu.
KKTC’de de hava sıcaklığı nedeniyle olası bir orman yangınını önüne geçmek için seferberlik vardı.
Orman Dairesi, KKTC’de yangın riski nedeniyle ormanlara girişlerin yasaklandığını duyurdu.
Bu yasaklara titizlikle uyulması bir mecburiyet. Aksi halde çıkacak bir yangının söndürülmesi imkansız olur.
Şu anda sekiz kentte alevlerle boğuşan Türkiye’nin olası bir yangında bize ulaşması da hayli güç.
Yıllardır bu ülkenin yangın söndürme helikopterine ihtiyacı olduğu yazılıp çiziliyor. Ancak bu konuda gereken duyarlılığı göstermeyen yönetimler, “Türkiye bize ne kadar mesafede ki, 30 dakikada gelir” savunmasıyla alınması gereken tedbirleri geçiştiriyor.
Ancak bir musibet bir nasihatten iyidir demiş eskiler. Şu anda bir yangın çıksa Türkiye bize yangın helikopteri ya da uçağı gönderebilir mi?
Gönderirse ne kadar zamanda gönderir?
Demek ki bu olaydan çıkarılacak dersler var.
Bu arada Türkiye’de yaşanan yangınlarla ilgili sabotaj ihtimali yürekleri burkuyor. Doğaya verilen tahribat bir insanlık suçudur.
Bunun ideolojisi, siyaseti olamaz. Bu yönde ihmali yada kusuru olanlar varsa en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bizden söylemesi…