Ülkenin çivisi çıkmak üzere

Ülkenin bir numaralı gündemi dün Asgari Ücret toplantısıydı. İşveren tarafı, tarihte ilk kez işçi kanadını da yanına alarak hükümeti dize getirmeye çalışıyor.

Ülkenin bir numaralı gündemi dün Asgari Ücret toplantısıydı. İşveren tarafı, tarihte ilk kez işçi kanadını da yanına alarak hükümeti dize getirmeye çalışıyor.
İşveren kesimi dün Çalışma Bakanlığı’ndaki masanın dışında gerek Ticaret Odası gerekse Esnaf ve Zanaatkarlar Odası aracılığıyla hükümeti primleri ödememekle tehdit ederek, baskı uygulamaya çalıştı.
‘Sigorta primi ödememe’ eyleminin henüz başlangıç olduğunu söyleyen KTTO Başkanı Turgay Deniz, “Yarın öbür gün KDV de ödenmeyecek ve devlete yapılan diğer ödemelere gelecek sıra...” dedi.
Kısaca devletin çivisi çıkmak üzere.
Peki tartışmanın başlangıç noktası neresi?
Öze sektör uzun bir zamandan bu yana kamunun kollandığından, tüm kaynakların kamu çalışanlarına kullanıldığından şikayetçi.
İşverenler, özel sektörün uzun bir zamandan bu yana “Üvey evlat muamelesi” gördüğünü düşünüyor.
Devlet da tüm bu eleştirileri durdurmak için pandemi döneminde çıkardığı yasayla özel sektörde asgari ücretteki yüzde 11 sigorta primiyle ilgili bir muafiyet kararı getirdi.
Yanında çalıştırdığı kişi sayısına göre bu muafiyeti kademeli olarak alan işveren, asgari ücret masasında bunun dört ay daha devam etmesini istedi.
Maliye’ye aylık 30 milyona mal olan bu talep, hükümet tarafından kabul edilmedi.
Masada işveren tarafının sözcüsü olan Metin Arhun, kızgınlığını “Talebimiz Bakanlar Kurulu’nun gündemine dahi alınmadı” diye dile getiriyor.
Ve tarihte belki de ilk kez işçi ve işveren tarafı bir empati geliştirerek, güçlerini hükümete karşı birleştirdi.
İşçi ve işveren, devletin yüzde 11’lik artışına “hayır” derken, yüzde 12.95’lik artış, işveren prim desteğinin 4 ay daha devam etmesi koşuluyla kabul edildi.
Şimdi gözler elbette hükümette. Yani Bakanlar Kurulu’nda.
Ama orada da durum sıkıntılı. Hükümetin müthiş bir uyum içinde olduğunu söylemek zor.
YDP’den yükselen sesler, hükümette çatırdama işaretlerini veriyor.
YDP Genel Sekreteri Enver Öztürk, 'Bu hükümetin bu şekilde devamı halka eziyettir. Hele hele Meclisi açıp kapayamayan bir hükümet daha büyük eziyettir ' diyecek kadar hoşnutsuzluğunu dile getiriyor.
YDP’li Öztürk, “Ekim ayında Meclisi açamazsak acil bir seçim için biz Hükümetteki konumumuzu değerlendireceğiz” diyerek, hükümet ortaklarına da gözdağı verdi.
Kısaca memlekette tansiyon giderek yükseliyor. Siz buna ister seçim havası deyin, isterseniz kaos deyin…
Ama memleketin menfaatine bir gelişme olmadığı gerçek. Ülkenin çivisi çıkmak üzere. Bizden söylemesi…

Bu haber 8798 defa okunmuştur

:

:

:

: