Dünya Afganistan’da yaşananların şokunu hala daha üzerinden atamadı. Taliban’ın ülkeye hakim olması karşısında Türkiye’nin rolü hissedilir şekilde artıyor.
Avrupa Birliği, Suriyeli mülteciler meselesinde olduğu gibi Afgan göçmenler için de Türkiye’den adeta yardım dileniyor.
Dünyanın Afganistan politikasında Türkiye’nin ağırlığının giderek artırması ise Güney’de endişeyle izleniyor.
Rum basını, “Afganistan’da Türkiye’nin etkinliğinin giderek artması Rum yönetiminde bir şaşkınlık ve çaresizlik yarattı” tespiti yapıyor.
Çünkü Afganistan krizi nedeniyle Türkiye’ye muhtaç olan başta ABD ve AB, Doğu Akdeniz çanağında yaşanan diğer gerilimler için Türkiye’ye baskı uygulayamayacak.
Afganistan krizi dünyanın gözünü Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesinden de uzaklaştırdı. Uluslararası toplumun meselesi de şu an için Kıbrıs sorunu değil.
Bunu Rum yönetimi de net bir şekilde anlıyor.
Anastasiadis, Türkiye’nin gerek Taliban ile ilişkileri, gerek mülteci akışı nedeniyle kritik bir rol edinmesi karşısında güçlendiğinin farkında.
ABD ve AB de tüm bu nedenlerle hızla güçsüzleşiyor.
New York’ta önümüzdeki ay Cumhurbaşkanı Tatar ve Rum lider Anastasiadis ile bir araya gelecek BM Genel Sekreteri Guterres’in önceliği de hiç şüphesiz Kıbrıs meselesi olmayacak.
Afganistan krizi gibi devasa bir sorunla boğuşmak zorunda kalan Genel Sekreter’in, bölgenin en önemli aktörü olan Ankara’yı karşısına almaktan çekineceği bir gerçek.
Rum basını, Genel Sekreter’in hanesine yeni bir başarısızlık daha eklemek istemediği ve bu yüzden liderlerle üçlü görüşmede bile tereddütlü olduğunu yazdı.
Rumlar Kıbrıs meselesinde bugüne kadar hep Türkiye’nin AB ve ABD’den çekineceği, korkacağı üzerine hesap yaparak siyaset geliştiriyordu.
Ancak dünyanın Afganistan’da yaşadığı çaresizlik, dengeleri değiştirdi.
Rum siyasi gözlemciler, “Türkiye bundan sonraki hareketlerinde Amerika’nın tepkisinden veya Afganistan’daki gelişmelere uykuda yakalanan AB’nin tepkilerinden korkacak mı?” sorusuna cevap arıyor.
Bu sorunun yanıtı aslında bellidir.
Türkiye korkmak şöyle dursun aksine, dünya sahnesinde çok daha güçlenmiş bir rol oynayacak.
Yalnız Taliban ile ilişkilerinden değil, Suriye’yle ilgili sahnenin tıpatıp aynısı olması beklenen mülteci akışı yüzünden.
Siyasi çevrelerin kanaatine göre böyle bir durumda AB’nin yapmak isteyeceği son şey Türkiye’nin tepkisini çekecek adımlar olacak.
Kısaca Rumlar uluslar arası siyasette bir kez daha kendi kazdıkları kuyuya düşecekler. Bizden söylemesi…