Ekonomi zorda. Çarşı pazar yanıyor. Herkes bir talepte bulunuyor ancak o talebi karşılayacak yeterli kaynak Maliye’nin kasasında bulunmuyor.
İŞAD Başkanı Enver Mamülcü, dün Ada TV’de adeta isyan edercesine “Yeter artık devlet özel sektörü baltalamasın” dedi.
“Böyle giderse vergi ödeyecek tek kurum bulamayacaklar “ diyen Mamülcü, Maliye’nin kaynak sorununa da “Türkiye ile stratejik bir ortaklık varsa Ankara buraya gerekli mali kaynağı sağlamak zorunda” diyerek yaklaştı.
Peki ülkemizde bu konuda yapılması gerekenler yok mu?
İŞAD Başkanı Mamülcü, Star Kıbrıs Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özmen Safa’nın geliştirdiği Altın Konut Projesi gibi projelerin geliştirilmesi, bu önerilere fırsat tanınması gerektiğini söyledi.
Neydi Altın Konut projesi hatırlatalım.
Ali Özmen Safa, geçtiğimiz aylarda ekonominin içinde bulunduğu krizden çıkaracak bir öneri ortaya atmış, bu öneriyle 1 milyar dolarlık kaynak yaratılacağını iddia etmişti.
Ülkede 250 bin dolarlık konut alana vatandaşlık verilmesini teklif eden Safa, “Bu insanlar gerekirse 20 yıl seçme seçilme hakkında muaf olsun ama yatırımları karşısında istedikleri güvenceye kavuşsun. Bu şekilde ülkeye yatırımcı çekilebilir” demişti.
Ülkede şu anda satılmayı bekleyen 25 bin konutluk bir stokun olduğunu ifade eden Safa, “Konutlardan 4 bin tanesini 250 bin dolardan satsak 1 milyar dolar eder. Bu parayı inşaatçı kazanacak. Peki devlet ne alacak? Bunun yüzde 5 KDV’si, yüzde 4 stopajı var. 1 milyar dolardan hesaplarsak devletin kasasına 100 milyon dolar girer. 4 bin satış karşılığında vereceğimiz vatandaşlıklar için de kişi başına 10 bin dolar istesek bu da 40 milyon dolar eder. İşte size kaynak” demişti.
3 ay önce bu öneriyi dile getiren Ali Özmen Safa’ya her kesimden geniş destek yağdı. Muhalefet dahi üzerinde oturup tartışması için hükümeti yüreklendirdi. Cumhurbaşkanı, “Hükümet değerlendirmeli” açıklaması yaptı.
Peki sonra ne oldu?
Koca bir hiç.
Çünkü ülkeyi yönetenler şu an kurultay yarışından, koltuk kavgasından başlarını kaldıramıyor. Ekonomi dünyasının bütün taleplerine öğrenilmiş bir çaresizlik eşliğinde “Kaynak yok” diye geçiştirmeye çabalıyorlar.
Ancak o kaynağın nasıl bulunacağını gösteren ortak akla ise zerre değer vermiyorlar.
Kısaca “armut piş ağzıma düş” modeliyle Ankara’dan gelecek mali yardımı gözlüyorlar. Ondan sonda da “İrade” deyip yönetilmekten şikayet ediyorlar.
Artık bir gerçeğin farkına varmalıyız. Yönetemezsen yönetirler. Kıbrıs ¬Türk halkı bu gerçeği artık kabullenmeli. Bizden söylemesi…