Rum Eğitim Bakanlığı, İngilizce kitap öğrencilere dağıtmadan önce, Atatürk’ün kahramanlığından söz eden 36’ncı sayfanın yırtılmasını isteyince dünyaya rezil oldu.
Rum Eğitim Bakanlığı, İngilizce kitap öğrencilere dağıtmadan önce, Atatürk’ün kahramanlığından söz eden 36’ncı sayfanın yırtılmasını isteyince dünyaya rezil oldu.
KKTC’de de sağolsunlar hiçbir konuda birlik sağlayamayan kamuoyumuzu birleştirdiler. Dün en sol sendika KTÖS’den sağdaki sendikalar, soldaki siyasi partilerden en sağdaki siyasi partilere kadar herkes Rumların skandal kararına tepki gösteriyordu.
Durumu kurtarmak isteyen Rum lider Anastasiadis, ,kitapta Mustafa Kemal Atatürk’e yer veriler sayfanın yırtılması talimatını veren Eğitim Bakanı Prodromos Prodromu’dan izahat isteyeceği bilgisini medyaya yapmaya çalıştı.
Sözüm ona bundan haberi yokmuş gibi davranan Rum lider, sakın bu karardan utandı sanmayın.
Eğitim bakanının talimatından haberi olsa sanki farklı davranacaktı.
Anastasiadis skandal uygulamaya ilişkin, “21’inci yüzyılda daha farklı bir şekilde yönetilebilecek bir sorunun neden bu şekilde ele alındığıyla ilgilendiğini” söyledi.
Üstü kapalı özür şöyle bir kenarda dursun, ancak şu gerçeğin farkına varmalıyız.
Aslında Anastasiadis yönetimine 21’inci yüzyıldaki bu Rum zihniyeti, 74 öncesinden mirastır.
Bu zihniyetle Kıbrıs Türkü’nün haklarını gasp etmeye, hor görmeye, sonunda etnik temizlik yapmaya kadar giden faşist kafa, İngilizce ders kitabındaki üç paragraf Atatürk övgüsüne bile tahammül edemedi.
Buradan federasyonu savunan kesimlere de sormak lazım.
İngilizce kitabındaki bir sayfaya tahammül gösteremeyen anlayış, nasıl olur da bizimle bu adayı paylaşacak?
Yönetimi, güç paylaşımını, siyasi eşitliği nasıl kabullenecek?
Buradan, bu zihniyete güvenip de Türk askerinin adadan ayrılmasını isteyenlere de bir soru sormak lazım.
Kıbrıs Türkü 74 öncesinde çok acılar yaşadı.
Rum radyolarından “Bekledim de gelmedi” şarkılarıyla çok alay edildi.
Sonunda 20 Temmuz 1974’te Türk askeri adaya çıktı. Sadece Kıbrıs Türk halkının değil, Rum halkının da barış içinde yaşamasına yol açacak süreci başlattı.
Şimdi geldiğimiz noktada bizi anavatandan uzaklaştırmak isteyenlere, Türk askerinden “işgal ordusu” diye söz ederek iki halk arasında nefret tohumları ekmeye çalışanlara karşı uyanık olmalıyız.
Kısacası Türkün Türk’ten başka dostu olmadığı gerçeği ile bir kez daha yüzleşmeliyiz. Bizden söylemesi…