Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası politika faizini 200 baz puan düşürerek yüzde 16'ya indirince TL döviz karşısında rekor düşüş yaşadı. Sterlin 13 TL bandını aştı. Dolar 9,48 TL, Euro ise 11 seviyesini gördü. Türkiye’de seçim yılı 2023 yaklaşırken, yeniden bir büyüme hikayesi yaratmak isteyen ekonomi yönetimi, faizi düşürmekte ısrarlı.
Elbette faizi düşürerek düşük maliyetli krediyle piyasanın canlanması hedefleniyor olabilir.
Ama yükselen dövizin ateşi, ithalata dayalı ekonomileri kelimenin tam manasıyla bir ateş çemberinin içine sokuyor.
Türkiye de şu anda bu ateş çemberinde bulunuyor. Ekonominin bu çemberden geçip geçemeyeceğini zaman gösterecek.
Bizdeki durum ise daha farklı.
Sterlinin durdurulamayan yükselişi ve TL’nin günden güne erimesi karşısında vatandaş perişan oldu.
Dövizdeki dalgalanmayla mal ve hizmet pahalılaşırken, vatandaşın cebindeki para gittikçe eriyor.
Çalışanlar Türk Lirası kazanmasına rağmen, ülkemizdeki ev ve araba fiyatları sterlin üzerinden hesaplanıyor.
Aynı şekilde ev kiraları da sterline göre şekil alıyor.
Güney’den gelen Rumlara mal satma hevesinde olan bazı büyük marketler, TL etiketlerinin altına Euro ile fiyatları yazmaya başladı bile.
TL’nin her geçen gün döviz karşısında erimesi akaryakıt fiyatlarında artışı da kaçınılmaz yapıyor.
Nitekim akaryakıt istasyonlarının zam talebiyle isyan etmesi ve oluşan uzun araç kuyrukları bu gerçeğin bir sonucu olarak karşımızda duruyor.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları, yaşanan durumu tek cümleyle özetledi.
“Dövizin bu şekilde yükselmesi karşısında üretimde yolun sonuna geldik.”
Başkan Naimoğulları, bundan sonra da oluşacak manzarayı “Hayvan fiyatları düşer, yem ve akaryakıt fiyatları yükselir” diye özetledi.
Yaşanan krizle birlikte iletişime geçecek muhatap bulamadıklarını belirten hayvancıların en büyük korkusu akaryakıta 2 TL civarında zam gelecek olması.
Peki bu zam olursa ne olur?
Bu şartlarda tarla sürülmez, hayvan bakılmaz.
Yani ülke olarak iflas bayrağı çekilir.
Tüm bunların Meclis’te enine boyuna tartışılması gerekiyor. Ancak Meclis ne yazık ki hala daha köşe kapmaca oynamaya devam ediyor.
Bazı günler iktidar vekilleri Genel Kurul’a giriyor, muhalefet dışarıda bekliyor. Bazı günler de muhalefet içeri girerken iktidar milletvekilleri ortadan kayboluyor.
Şaka gibi yaşanan bu tiyatro günlerdir sürüyor.
Olan ne yazık ki yine bu halka oluyor. Bizden söylemesi…