Erken genel seçimler için YSK’nun yapmış olduğu açıklamaya göre, Güzelyurt’un vekil sayısı 4’ten üçe indi . Nedeni de Girne’nin nüfusunda meydana gelen artış . Böylece önümüzdeki Ocak ayında yapılacak genel seçimlerde Güzelyurt üç vekil çıkarabilecek .
1974 Barış Harekatından sonra, 1998 tarihine kadar Güzelyurt ve Lefke , Lefkoşa seçim bölgesine dahil bir coğrafya idi .
Lefkoşa listesinden çıkan vekillerin bölgeye gerektiği yönde eğilmediği , bölgenin sorunlarına sahip çıkılmadığı vb gerekçeler halk arasında dillendirilmeye başlamıştı .
Bunun üzerine Güzelyurt’ta ikamet eden elit bir kesim , bölge sorunlarını ele alarak toplantılar yapmaya başladı . Güzelyurt’un behemehal bir hastaneye kavuşması için yıllarca verilen mücadelenin sonuca ulaşamaması . Bölge sorunlarının çözümü için ancak bölgenin ayrı bir ilçe olması ile mümkün olacağı kanısına varılarak . Derhal bir ilçeleşme komitesi bu elit kesim tarafından oluşturuldu .
Komite hedefe varmak için gece gündüz çalışma ve mücadelesine devam ederek yanına bölge sivil toplum örgütlerini de alarak bölgenin ilçeleşmesi için siyasi erke bayrak açtı .
1998 ‘de Güzelyurt’un ilçe olması meclisten geçti .
Halk bölge sorunlarına sahip çıkılır umudu ile büyük sevinç yaşadı . Yapılan ilk genel seçimlerde Güzelyurt , Lefke bucağı ile birlikte 7 milletvekili sayısı ile seçimlere katıldı .


Yedi milletvekili bölgeden seçilerek meclise gitti .
Fakat Güzelyurt ve Lefke halkının sorunları artarak devam etti . Arkasından gelen Annan Planı ile Güzelyurt’un verilecek bölgeler arasında olması , nüfus hareketlenmesine neden oldu. Bölge büyük oranda göç vermeye başladı . Yapılan 2003 Aralık seçimlerinde ise bunun bir sonucu olarak vekil sayısı 7 ‘den 6 ‘ya düştü .
Planın Rum tarafınca reddedilmesinden sonra ise , bölge halkındaki algı giderilemediği için göç vermeye devam etti .
2017 ‘de Crans Montana’da Rum tarafının devirdiği masa sayesinde , Türk tarafının tezi 180 derece değişerek . İki egemen devletin uluslararası statüsünde bir çözüm önerisine dönüştürülmesi ve başta Sn. Tatar’ın “ Güzelyurt verilmez “ söylemlerine karşı , bölgede 1974 ‘ten günümüze dek ve halen hiçbir yatırımın yapılmaması . Nüfus akışının Lefkoşa’ya kaymasını devam ettirdi .
ODTÜ’nin bir kalkınma hamlesi olarak Kalkanlı’da oluşturulması Güzelyurt’un sorunlarına zerre kadar merhem olamadı .
Tek faaliyet sektörü olan tarım ise sorunlar yumağı içinde debelenmektedir . Artan girdi fiyatları ile üreticinin ne yapacağı ciddi şekilde düşündürücüdür . Tarımda kalan tek sektör ise narenciye, o da bitirilmek üzere . Yardımlar çiftçi ve hayvancıya . Narenciye üreticisine bir şey yok . Sanki narenciye ayrı bir coğrafyadaymış gibi .
Narenciyenin sorunlarına , oluşturdukları birlikler bile sahip çıkmıyor.
Yıllarca önce , Güzelyurt ve İskele kalkınmada öncelikli ilçeler olarak ilan edildi .
Bu ilan en az 15 sene önce yapıldı .
Sonuç mu ?
Güzelyurt kalkınmamada öncelikli sırada yerini alarak köyleşmeye doğru dört nala gitmekte .
Devlet kurumları olarak hiç yatırım yapılmadı mı ?
Yapılmadı dersek Sezar’ın hakkını Sezar’a vermemiş oluruz .

Mesela Belediyemiz yatırımlar yapmış yapmasına da bu gidişatın önüne o da geçememiş . Bu durum karşısında Mahmut Bey de şikayetçi . 1998 yılından itibaren Belediye Başkanı ki bu dört döneme tekabül eder .
Dört dönem yaptığı yatırımlar üretime dönük ölü yatırımlar olduğu için Güzelyurtlunun yarasına merhem olamamış .
Son açık pazarın yanında büyük törenle yapılanlar da ölü yatırım .
Üretime yönelik yatırımlar olmazsa , bir sonraki seçimde sayı belki 2’ye veya 1’e düşebilir .
Ocak’ta yeni oluşacak olan mecliste , bölgeden seçilecek vekiller , iktidarı muhalefeti ile buna eğilmelidirler . Bu yeter mi ? hayır .
Hangi görüşe sahip olursa olsun tüm sivil toplum örgütlerinin oluşturacağı geniş platformla, isteklerle meclise dayanmaları gerek . Tabii bu ve ileride meydana gelecek sonuçtan memnunsalar popolarını oturdukları ,isgemleden oynatmasınlar .
Önümüz seçim . Tüm partiler ve 50 adayları bölgeye gelecek . Bu büyük fırsat .
Bakalım görelim .