Dün geceden itibaren yüzde 13.45 artışla litresi 10.58 TL’ye çıkan benzin fiyatı sabır taşını çatlattı.
Vatandaş, “Olmayan akaryakıta bu kadar okkalı zam nasıl olur” diye isyan etti ama gerçek belki de akaryakıtın bir an önce ortaya çıkarılması için bu zammın yapıldığıydı.
Bugünden itibaren eğer akaryakıt sıkıntısı yaşanmazsa şu gerçek ortaya çıkmış olacak. Bu sıkıntının nedeni fırtına ya da başka nedenler değil, akaryakıttaki zam pazarlığıydı.
Şu an ülkede kurşunsuz 98 oktan benzin 9.30 TL’den 10.58 TL’ye çıktı.
Aynı benzinin litresi Türkiye’de ne kadar?
Ankara’da litresi 9.62 TL’den, İstanbul da ise litresi 9.51 TL’den satıyor.
Hükümetin ilgili bakanı şu anda sadece halka “akaryakıta sorunsuz olarak ulaşmasını sağlayacağız” vaadini veriyor.
Peki akaryakıt ulaşacak ama kaça ulaşacak?
İşte çarşı pazar orada karışıyor.
Oysa akaryakıta yapılan bu okkalı zam, iğneden ipliğe her şeye domino taşı gibi zam anlamına geliyor.
Elektrik zammını Fiyat İstikrar Fonu ile göğüsleyen hükümet, akaryakıt zammına dövizdeki yükselişle birlikte adeta teslim oldu.
Bu zammın artçıları önümüzdeki birkaç gün çarşı pazarda etkilerini gösterecek.
Olan yine ne yazık ki fakir fukaraya, dar gelirliye, asgari ücretliye olacak.
Dört kişilik bir ailenin hayatta kalabilmesi için açlık sınırı 4 bin 835 TL olarak açıklanıyor. Bu rakam sadece gıda içindir. Barınma, ulaşım ya da herhangi bir sağlık giderini bu rakama koyarsanız, içinden daha da çıkılmaz bir tablo orta yere seriliyor.
Şu an 4 bin 324 TL alan bir asgari ücretlinin hayatta kalabilmesi bile mucize gibi görünüyor.
Türkiye’de yeni asgari ücretin bugüne kadar görülmemiş bir artışla yeni yıldan itibaren yürürlüğe gireceği açıklanırken, bizde seçim yasakları bahane edilerek mart ayına ertelenmesi kabul edilemez.
Hükümet inisiyatif alıp 1 Ocak’tan itibaren yeni asgari ücreti açıklamalıdır. Aksi halde yaşanan sosyal patlamalar, hırsızlık gibi adli olaylar önü alınamaz boyutlara ulaşır. Bizden söylemesi…