Türkiye’de sol hareket 1964 yılında ABD Başkanı Jhonson’un TC Başbakanı İsmet İnönü’ye yazdığı ve Kıbrıs’a NATO ve ABD silah ve mühimmatının kullanılamayacağını içeren rezil mektubun 1968 ‘de Hürriyet Gazetesi yazı işleri Md. Cüneyt Arcayürek tarafından Hürriyet Gazetesinin manşetinden yayınlaması ile başlar ve kısa zamanda tüm Türkiye’ye yayılır .
Bu Türkiye’de Amerikan Emperyalizmine karşı başlatılan ilk hareket olması açısından da tarih sayfalarında yerini almış bulunmaktadır .
Tarihe 68 Gençlik Hareketi olarak yazılmıştır .
Mücadele hedefi Amerikan emperyalizminin tüm faaliyetleri idi . Hedefte sadece Türkiye’deki faaliyetleri değildi .
Tüm dünyadaki bu yöndeki faaliyetleri o 68 kuşağı gençlik tarafından izlenmeye ve gerekli tepki ve eylemler hiç zaman kaybedilmeden yerine getirilmeye başlanmıştı .
1967‘de Amerikan Emperyalizminin Yunanistan’da albaylara yaptırmış olduğu faşist darbe karşısında , 68 kuşak sol hareketini yöneten öğrenciler , Türkiye’nin her tarafında bunu protesto ederek kınamışlardı . Buna Türkiye’de öğrenim gören öğrenciler de katılmışlardı . Her yıl darbenin yıl dönümünde Yunan elçiliği ve bağlı kuruluşları olan konsolosluklara , protesto eylemleri hep yapılmıştır .



Gerek Türkiye’de gerekse de dünyanın başka bir yerindeki emperyal girişimler gözlenmiş ve gereken eylem ve protestolar yapılmıştır .
Bilhassa Orta Doğudaki yayılmacı ve sömürücü eylemleri karşısında çok büyük ve sert hareketler , Türkiye’nin her yerindeki ABD temsilciliklerine karşı vakit geçirilmeden yapılmaktaydı .
Bir vakitten sonra , bu protesto eylemleri adada da yapılmaya başlanmıştı . Bilhassa bunun öncülüğünü o zamanki CTP yapıyordu .
Türkiye’de 68 kuşak öğrencileri zaman süreci içerisinde CTP yönetiminin başına geçmişlerdi . Bunlardan biri çok saygı duyduğum Rahmetli Naci Talat’tı . Kıbrıs’a sol hareket 68’ den sonra zamanla gelmişti . Temel 68 ‘deki kuşağın Emperyalizme karşı olan temel felsefesi idi .
Başlangıçta toplum tarafından yadırganan emperyalizme karşı bu hareket , zamanla halk tarafından da benimsenip destek görmüş bir çok sivil toplum örgütünün manifestosunu oluşturmuştu .
Zamanla bu hareket dumura uğratılarak işlevsizleştirilmiştir .
Türkiye’de 12 Eylül “Bizim çocukların yaptığı “ faşist darbe sonucunda . Amerikan Emperyalizmine karşı olan kişi ve kuruluşların ortadan kaldırılması veya sindirilmesi karşısında bile , bunun adaya yansıması çok az olmuştu .
ABD emperyalizmine karşı hareketler kuzeyde hep yapılmıştır . Evren Cuntasına rağmen . Bu Annan Referandumuna kadar devam eder .
Referandumla birlikte Amerikan ve batı emperyalizmin bölgedeki faaliyetleri için hareketsizlik düğmesine sanki birileri basmış gibi . Emperyal hareketlerin tümüne karşı büyük bir sessizlik ve vurdumduymazlık baş göstermiştir .






ABD emperyalizminin Orta Doğu , Doğu Akdeniz , Kıbrıs ve Ege’de sergilediği emperyal ve yayılmacı hareketleri karşısında , hareketi bir yana bırakıyorum . Hiçbir sesin çıkmaması , varsa eğer sol adına düşündürücü olsa gerek .
Yunanistan bir ABD üssü haline getirildi . Yunanistan nerede ise Amerika’nın güdümünde bir ABD eyaletine dönmek üzere . Her gün ABD yeni yeni birlikler ve askeri donanımı Yunanistan’a çıkararak bölgede hakimiyetini artırmaya devam etmektedir .
Bu o bahsettiğim zamanlarda olmuş olsa idi . Bu hareket , sol yelpazenin içerisinde olan her şahıs ve kuruluş , tek bir yumruk olur ve gerekeni yapardı . Çünkü emperyalizm , insanlığın baş düşmanı .
Şimdilerde “ bana dokunmayan yılan bin yaşasın “ mantığı ile hareket ediliyor her halde .
Bu da gerçek solculuk olmaz .
Olsa olsa naylon solculuk olur .
Bunun solculuk kitabında yeri yok .