Sterlin 20 liraya dayanırken, çarşı pazarda yangın giderek büyüyor.
Ada TV ekibi dün Girne pazarına çıktı. Mikrofonunu halka uzattı.
Yaşanan hayat pahalılığı karşısında isyan büyüktü .
TL’nin yaşadığı değer kaybı piyasalarda adeta deprem etkisi yaratırken, vatandaş ucuza iki kilo sebze bulmanın derdindeydi.
Fiyat farklılıklarına tepki gösteren vatandaşlar, denetimsizlikten şikayet etti.
Siyasete ve siyasetçiye de şikayetlerin yükseldiği Girne Pazarı’nda halk tabiri caizse adeta patlamaya hazır bombayı andırıyordu.
Uzatılan mikrofonlara söylenen birkaç cümleyi kelimesi kelimesine aktaralım.
“Her gün zam zam… Her şey dövize endeksli, alım gücümüz bitti… İmdat diye bağırasım geliyor….
Üretim bitti, asgari ücret 4bin 320 lira, bu halk nasıl ekmek bulup yiyecek, kira ödeyecek, nasıl yaşayacak…
Fiyatlar nasıl bu kadar farklı oluyor, hükümetin denetim yapması lazım…
Bu halk geçinemiyor, üç tane patates 10 lira. Bizi yönetenler bu sözlerimizi duysun…
Biz burada siyaset yapmıyoruz, 2013’ten beri hiçbir partiye oy vermiyorum. Ama artık canımıza tak etti…”
Bu sözler dün Girne Pazarı’nda Ada TV mikrofonuna konuşan halkın tepkisiydi.
Ada TV haber bültenlerinde de yayınlanan bu çığlık, siyaset kurumu tarafından duyulmalı.
Öfke büyük.
Bu saatten sonra kimse üç maymunu oynayamaz.
Yaşadığı umutsuzluk karşısında gözyaşlarına hakim olamayan vatandaştan, emekliye, asgari ücretliden dar gelirliye kadar ülkede tam anlamıyla bir dip dalgası yaşanıyor.
23 Ocak seçimlerinde bu dip dalgasının tsunamiye dönüşme ihtimali giderek güçleniyor.
Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz.
Bugüne kadar görmezden gelinen, halının altına süpürülen sorunlar artık ertelenemez durumdadır.
Eski siyaset anlayışıyla 23 Ocak seçimlerinde de böyle gelmiş böyle gider diyen siyasetçileri şimdiden uyaralım.
Artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Mızrak çuvala sığmıyor.
Gerçeklerle yüzleşmeyen, Girne Pazarı’nda mikrofon uzattığımız gözü yaşlı vatandaşın sesini duymayan silinip gidecek. Bizden söylemesi…