Ülkeyi yönetme iddiasındaki siyasi partiler dün YSK’ya aday listelerini verirken, 1 Sterlin 22 TL’nin üstünde adeta dans ediyordu.
Türkiye’nin yeni politikası faizleri düşürerek ekonomiyi büyütme yönünde. Ancak bunun ülkemiz ekonomisine etkileri ağır oluyor.
Dünyadaki Merkez Banlarının aralık ayında yaptığı toplantılara bakalım.
Faizi sabit tutan ülke sayısı 40.
Faizi artıran ülke sayısı 12.
Faiz düşüren ülke sayısı ise tek.
O ülke de malum Türkiye…
İngiltere’de faizler yüzde 0.50 artırıldı, ABD’deki faizlerde artırım oranı ise yüzde 0.25
Türkiye tüm bu oranlara rağmen, faiz indirmeye devam edince sıcak para ülkeden uzaklaşıyor.
Ancak uzmanlar 2022’nin ilk yarısına doğru Türkiye’de yeni politikanın meyvelerinin alınacağı konusunda iyimser.
Peki Türkiye kendi makro ekonomik dengelerine göre bir planlamayla konumlanırken biz ne yapacağız?
Rum basınında dün yer alan haberler ülkemiz için utanç vericiydi.
Döviz kurlarındaki yükseliş dün ülkede kabusu yaşatırken, aralarında doktor, mühendis ve üniversite mezunu birçok Kıbrıslı Türkün de bulunduğu çok sayıda kişinin Güney’de iş için kuyruğa girmesi Rum basınında gündem oldu.
Sadece ilk gün yapılan 200 başvuru bile bizim için düşündürücü olmalıdır.
Bu ülkenin evlatları kendi yurtlarında iş bulamazken ya da bulsalar bile aldıkları parayla geçinemediğinden Güney’de iş kuyruğuna giriyorsa ve bunların birçoğu da üniversite mezunu beyaz yakalılarsa bu konu ciddi ciddi ele alınmalıdır.
Sağdan sola tüm partiler seçim vaatlerini sıralıyor. Ancak hepsi de ciddi bir inandırıcılık sorunu yaşıyor.
İktidara kim gelirse gelsin fark etmez.
23 Ocak seçimlerinin ardından kurulacak hükümetin ilk icraatı bu ülkenin geleceğine olan umutları yeniden yeşertmek olmalıdır.
Zira şu an yaşanan karamsar hava bu ülkenin çocuklarına göç yollarını açarken, Kıbrıs Türk toplumunun geleceğini de ciddi risk altına atmaktadır. Bizden söylemesi…