Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK), Maraş bölgesindeki taşınmaz bir mülke ilişkin davaya ilk kez ihtilaf yoluyla Kıbrıs Vakıflar İdaresi'nin (EVKAF) taraf olmasına izin veren bir karar aldı.
EVKAF, idaresini üstlendiği Abdullah Paşa Vakfı adına, 1732/2011 numaralı davaya taraf olmak için TMK'ya 2020'de başvurmuş, Kıbrıslı Rum davacı EVKAF'ın davaya taraf olmasına itiraz etmiş, hukuki ihtilaf doğmuştu.
TMK, lehte ve aleyhte argümanları dinledikten sonra EVKAF'ın bu davaya katılmak için meşru sebepleri olduğuna kanaat getirerek başvuruyu kabul etti.
28 Ocak'taki TMK kararıyla, KKTC'deki Kıbrıslı Rumların mülkiyet talebine ilişkin bir davaya EVKAF'ın katılması için ilk defa ihtilafa gerek duyulmuş oldu. EVKAF, TMK'daki önceki davalara, davacıların rızasıyla katılmıştı.
EVKAF, Maraş bölgesindeki arazilerin yüzde 100'ünün yasal sahibi olduğunu ve Kıbrıs, Britanya koloni yönetimi altındayken (1878-1960), varlıklarının hukuksuz bir biçimde şahıslara ve kurum ve kuruluşlara devredildiğini savunuyor.
Vakıfların tabi olduğu yasalara ve Britanya'nın da imzacı olduğu uluslararası anlaşmalara göre, EVKAF'ın varlıkları satılamıyor veya devredilemiyor.
TMK, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hükümleri gereğince, temmuz 1974 öncesi Kuzey Kıbrıs'ta arazisi olan Kıbrıslı Rumların mülkiyet taleplerini değerlendirme amacıyla kurulmuştu.
Ancak Evkaf’la ilgili TMK’nın aldığı son karar Rumların büyük tepkisini çekti.
Rumlar TMK’yı kabul etti ama istemedikleri bir karar çıkınca TMK kötü oldu.
KKTC'de bulunan mallarla ilgili bir iç hukuku oluşturmak amacıyla 2005'te kurulan TMK, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkin bir iç hukuk yolu olarak kabul ediliyor.
Ancak öyle görünüyor ki, Rumlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kabul ettiği TMK’yı bile reddediyor.
Böyle bir anlayışla çözüm başlığı altında nasıl müzakere edilebilir?
Elbette edilemez. Bunun delili de yıllardır bir arpa boyu yol alamayan müzakereleri gösterebiliriz.
Artık gerçekleri görmenin zamanı geldi. Gaflet uykusunda kalanlar da bu gerçeği görmeli. Bizden söylemesi…