Dün önemli bir tarihsel gündü. Tam sekiz yıl önce 11 Şubat 2014’te Kıbrıslı liderler Derviş Eroğlu ile Nikos Anastasiadis’in üzerinde mutabık kaldığı 'ortak açıklama metni', BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim tarafından kamuoyuna açıklandı.
Dün önemli bir tarihsel gündü. Tam sekiz yıl önce 11 Şubat 2014’te Kıbrıslı liderler Derviş Eroğlu ile Nikos Anastasiadis’in üzerinde mutabık kaldığı 'ortak açıklama metni', BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim tarafından kamuoyuna açıklandı.
Neydi o metinde yazılanlar?
1.Mevcut durum kabul edilemez ve sürdürülmesinin Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler için olumsuz sonuçları olacaktır. Liderler, demokratik ilkelere, insan haklarına ve temel özgürlüklere ve aynı zamanda birbirlerinin ayrı kimlik ve bütünlüğüne saygı gösteren ve AB içindeki birleşik bir Kıbrıs’ta ortak geleceklerini güvenceye alan bir çözümün, öncelikle ve özellikle Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara yarar sağlayacağını ve bütün bölgeye olumlu etkisinin olacağını teyit etmişlerdir.
2.Liderler yapılandırılmış müzakereleri sonuç odaklı biçimde yeniden başlatmak hususundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Çözüme bağlanmamış tüm ana konular masada olacak ve birbirleriyle bağlantılı olarak görüşülecektir. Liderler mümkün olan en kısa zamanda bir çözüme ulaşmayı ve bunu müteakip ayrı ancak eş zamanlı referandumlar düzenlemeyi hedefleyeceklerdir.
3.Çözüm ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında ve Doruk Antlaşmalarında belirlendiği üzere, iki toplumlu ve iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde olacaktır.
4.Birleşik Kıbrıs federasyonu çözüm ve bu çözümün ayrı ancak eş zamanlı referandumlarda onaylanmasının neticesinde ortaya çıkacaktır. Federal Anayasa birleşik Kıbrıs federasyonunun eşit statüde iki kurucu devletten oluşacağını saptayacaktır. Federasyonun iki kesimli iki toplumlu niteliği ve Avrupa Birliği’nin üzerinde kurulduğu ilkeler Ada’nın genelinde muhafaza altına alınacak ve bunlara saygı gösterilecektir.
5.Müzakereler her şey üzerinde anlaşılmadan hiçbir şey üzerinde anlaşılmamış olacağı ilkesine dayalıdır.
6.Atanmış temsilciler her konuyu her zaman görüşmeye tam olarak yetkilendirilmişlerdir ve süreçte gerekli oldukça tüm paydaşlara ve ilgili taraflara paralel erişimden yararlanmalıdırlar. İki toplumun liderleri gereken sıklıkta biraraya geleceklerdir. Onlar nihai karar alma yetkisini uhdelerinde tutacaklardır. Sadece liderler tarafından serbestçe ulaşılan bir mutabakat ayrı eş zamanlı referandumlara sunulabilir. Her türlü hakemlik dışlanmıştır.
7. Taraflar görüşmeleri güvence altına almak için olumlu bir ortam yaratmayı amaçlayacaklardır. Taraflar Karşılıklı suçlamalardan ve müzakereler hakkında kamuoyuna dönük diğer olumsuz yorumlardan kaçınmayı taahhüt ederler. Taraflar aynı zamanda birleşik bir Kıbrıs beklentisine dinamik bir hız sağlayacak güven arttırıcı önlemleri uygulama çabalarına girişeceklerdir.
Peki ne oldu?
Rum tarafı verdiği bu sözleri tuttu mu?
Kıbrıs Türk Tarafı neden 11 Şubat 2014 belgesine aykırı hareket ediyor diyenler, önce bu sorunun yanıtını vermelidir. Bizden söylemesi…