Rusya-Ukrayna savaşı dünyayı derinden sarsmaya devam ediyor. Rus yönetimi AB’nin aldığı karar paralelinde dün hava sahasını Rus uçaklarına kapattığını duyurdu.
Ukrayna Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, Türkiye'den yardım isteyerek, İstanbul ve Çanakkale Boğazı'nın Ruslara kapatılmasını isteyince TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Montrö sözleşmesini işaret etti.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi nedir, neden bu kadar önemlidir bir bakalım?
İki ay süren toplantılardan sonra İsviçre’nin Montrö kentinde 20 Temmuz 1936'da imzalanan sözleşmede Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Türkiye yer aldı.
Bu sözleşmeyle Lozan’da Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmişti.
Ukrayna'nın Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne ilişkin Türkiye'den talebi hakkındaki bir soru üzerine Çavuşoğlu, Sözleşmenin, kıyıdaş ve kıyıdaş olmayan ülkelerin savaş gemilerinin Boğazlardan geçişini ve Karadeniz'de kalmalarını, süre ve limitle ilgili düzenlemeleri açıkça içerdiğini belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugüne kadar Montrö Boğazlar Sözleşmesini harfiyen uyguladığını anlatarak, 'Bu şartlarda da biz, tabii ki Montrö Anlaşmasını uygulayacağız. Türkiye'nin taraf olmadığı bir savaş halinde, Türkiye, savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin geçişine Boğaz'ı kapatabilir. Montrö Sözleşmesi'nin 19. maddesi sarih bir şekilde gayet açık' dedi.
Rusya'nın Karadeniz'deki üslere bağlı gemilerinin Akdeniz'de bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, 'Tabii burada suistimalin de olmaması lazım. Yani 'Üsse gideceğim, gemimi demirleyeceğim.' deyip de Boğaz'dan geçtikten sonra savaşa dahil olmaması lazım' uyarısında bulundu.
Tüm bu tartışmalara baktığımızda ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çağının ilerisini gören bir devlet adamı olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz.
Zaman zaman bazı kesimler tarafından eleştirilen Lozan da Montrö sözleşmesi de Türkiye için hayati önemdedir.
Geçen yüzyılda bu anlaşmalarla Türkiye Cumhuriyetinin temelini atan ve barışta kalmasını sağlayan Atatürk’e sadece bunun için bile ne kadar teşekkür etsek azdır.
Nitekim barış dönemlerinde bol keseden eleştirilen bu anlaşmaların savaş dönemlerinde Türkiye’yi ne kadar koruduğu ortadadır. Sadece Ata’ya düşmanlık olsun diye bu anlaşmaları yerden yere vuranlara duyurulur. Bizden söylemesi…