BAŞBAKANIN TASARRUFU TÜRKİYENİN GARANTÖRLÜK İSTEĞİ

Geçen gün Sn. Oğuzhan Hasipoğlu’nun istifası ve bir Bakanın başka bakanlığa kayması ve yerine Dışişleri Bakanı olarak Sn. Ertuğruloğlu’nun gelmesi . Gündemin ana maddesini oluşturdu .

Geçen gün Sn. Oğuzhan Hasipoğlu’nun istifası ve bir Bakanın başka bakanlığa kayması ve yerine Dışişleri Bakanı olarak Sn. Ertuğruloğlu’nun gelmesi . Gündemin ana maddesini oluşturdu .
Muhalefet , iktidar partisini bombardıman etmeye , Başkanı ve ayni zamanda Başbakan olan Sn. Sucuoğlu’nu da scut füzelerinin hedefi haline getirdi .
Bu Bakan değişikliğini , alabildiğine sosyal medyada eleştirenler , UBP’ne oy vermemiş kişi ve çevreler .
Yapılan bu tasarrufun , Anayasaya ve ilgili yasalara bir aykırılığı olup olmadığına baktım . Aykırılık olarak herhangi bir kural veya hüküm göremedim .
Eleştiriler , Türkiye’nin dayatmalarına dayanan eleştiriler yönünde . Bu konuda kesin bir şey yok , konu iddia olarak ortada duruyor .
Gerçek olduğunu farz edelim ve biraz gerilere gidelim .
70‘den 2004 Annan Referandumuna kadar bir göz atalım . Açıkça müdahaleciliğin daniskasının yapıldığını 70 ‘ler , 90’lar ve bilhassa 2004 yılını bir gözlerimizin önüne getirelim ve bu Bakan değişikliklerini ona göre eleştirelim .
Dünü alkışlayanların , bu günü eleştirmeye hakları olabilir mi ?
Geçmişte yapılanları takdir edenlerin , bugün yapılanları tekdir etmeleri , acaba ne kadar etik ?
Bu olay da bir iki hafta konuşulur , eleştirilir sonra da küllü suyu gibi küpün dibine iner .
Unutmayalım ki , hala daha ateşkes içerisindeyiz .
Gelelim esas meseleye !
Geçen günkü yazımda da , bölgede siyasi konjoktürün değiştiğini yazmıştım .
Geçen gün İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Ankara’da idi .
Ukrayna - Rusya savaşından sonra , batının Rus enerjisine olan bağımlılıktan kurtulması için ABD düğmeye bastı .
Kuzey akım projesi şimdiden suya düştü .
Avrupa’nın enerji ihtiyacı için düşünülen ve Güney Kıbrıs’ın başını çektiği projeden , ABD’nin çekilmesiyle de , gözler Anadolu topraklarına döndü .
İsrail Cumhurbaşkanının ziyaretinin altında yatan esas neden bu .
İsrail , Orta Doğu’da Türkiye ile olan iyi ilişkiler sonucu rahat edebilir .
İki Cumhurbaşkanı da her alanda ikili görüşmelerin esas kaynağı oldu .
Herzog’un basın açıklamasında , ileride olası krizleri önlemek amacı ile bir savunma mekanizması hazırlamayı görüştüklerini . Bunun da iki ülkenin ortak çıkarlarını yansıttığını dile getirdi .
Türkiye ile İsrail , böylece normalleşmenin kapılarını açmış oldular .
İki ülke arasında büyük sorun olan İsrail’in , PKK’yı desteklemesi de her halde ikili görüşmenin odak noktası idi .
Dışişleri Bakanları , yakında Büyükelçi atanması ile bir araya gelecekler . Ardından da TC Enerji Bakanı , İsrail’e resmi bir ziyarette bulunacak . Ziyaretin ana konusu enerji olacak .
Batının Rus enerjisinin bağımlılığından kurtulmasının yegane yolu Türkiye’dir .
İsrail ve Batı , bunu anladı ve gördü .
ABD Ankara Büyükelçisi , iki Cumhurbaşkanının bir araya gelerek . İki ülke arasındaki normalizasyonun tekrar tesisi yolundaki görüşmeden , memnuniyetini dile getirdi .
Güneyin oluşturduğu şer ittifakının temelleri , bu temasla öyle görülmektedir ki 10 şiddetinde deprem sarsıntısı geçirmiş gibi olacak .
Efendim , Antalya Diplomasi Formunda , Ukrayna , Türkiye’nin garantörlüğünü tekrar yineledi .
Hatırlanacağı üzere 7 gün önce bu Kiev’de dillendirilmişti . Dün de Antalya’da tekrar yinelendi .
Bu, bölgede Türkiye’nin ne kadar güvenilir bir ülke olduğunu ortaya koymaktadır .
Ukrayna , Türkiye’nin garantörlüğünü istiyor . Bizdeki gafiller de adada
Türkiye’nin garantörlüğünün kalkmasını ve AB ile BM’nin garantisinin gelmesini istiyorlar .
11 yıl getto yaşantımızda BM’i görmeyenler veya görmek istemeyenler .
Şimdi her ikisini de bu savaşta gördüler .
Bunların bir balon olduklarını zavallı Ukrayna da görmüş olacak ki , güvenliğini Türkiye’nin garantisinde görüyor .
Acaba her hangi bir platformda , bu aşamadan sonra . Türkiye’nin ada üzerindeki garantisinin kalkmasını isteyecek cesaret sahibi biri çıkacak mı ?
Çıkacak olanın yüzüne , acaba hangi hareketle cevap verilecek ?

Bu haber 3590 defa okunmuştur

:

:

:

: