Çanakkale zaferinin , 107. yıl dönümü .
107 yıl önce tüm Avrupa , Rusya ve Avustralya “hasta adam “ olarak nitelendirdikleri Osmanlı İmparatorluğunun coğrafyasını parçalayıp , bölüşmek gayesi ile tüm armadaları ile Çanakkale’yi geçip . Osmanlının başkenti olan İstanbul’u işgal etmek için hareket ettiler .
Nasıl olmasa hasta adam ölmek üzere idi .
Tam mevta durumuna gelmiş olan bu yaratığa , çullanmanın zamanı idi .
Çanakkale’nin ve Türk Ulusunun kaderini değiştirecek olan genç bir Binbaşının omuzlarına bu koskoca yük konuldu .
Bu Binbaşı , Mustafa Kemal’in ta kendisi idi .
57. Alaya verdiği buyruk :
Sizlere ölmeyi emrediyorum . Diyerek Anafartalar’da Çanakkale’yi geçilmez kılarak . Dünyanın en güçlü 7 devleti ve onlara asker veren sömürgelerdeki idarelere karşı kazandığı zafer , hala daha dillere destan .
Bu işin öncülüğünü yapan İngiltere’nin ünlü siyasetçisi Çorçil bile , ölünceye kadar Çanakkale’nin hezimetini hazmedememişti .
İngiliz gizli belgelerinden Cumhuriyet Gazetesindeki köşesinde ( takriben 70 – 71 yılı olsa gerek .) Bu buldok suratlı İngiliz’in , Mustafa Kemal’in komutasındaki Türk Askerinin müthiş direnmesi ve Çanakkale’nin geçilmez olması karşısında . Akdeniz seferi orduları baş komutanı Hamilton’a emir vererek . Türk Ordusuna ve Mustafa Kemal’e karşı kimyasal silah kullanmasını talep etti . Hamilton bu insanlık dışı emri reddetti ve uygulamadı .
Çorçil’in bu emrinin , demokrasinin ve insan haklarının savunucusu olan batılıların iç yüzlerini göstermesi bakımından da ibretle değerlendirilmesi ayrıca önem taşımaktadır .
Çanakkale’nin geçilmez olması ve İtilaf Devletlerinin hüsrana uğraması . Bir gerçeğin ortaya çıkmasını da beraberinde getirmiştir .
O da batılı emperyalistlerin yenilmezliğinin , çürütülmesi .
Çanakkale dünyada bir ilk olarak , bağımsızlık savaşlarının da başlangıç noktası olup . Mazlum ve sömürge altında olan esir ulusların ve halkların bir umudu bir doğacak güneşi olmasıdır .
Bu güneşi , ilk kez , bu emperyalist güruhuna Çanakkale’de attığı tokat ile başlatan Mustafa Kemal . Esas darbeyi 19 Mayıs 1919 ‘da Samsun’a çıkarak vurmak için plan ve projeler yaparak yola koyuldu .
Çanakkale’nin geçilmezliği . Milli Kurtuluş savaşını da başlatmış ve batılı emperyalistlere , değil Çanakkale’nin geçilmezliğini , Anadolu’nun da geçilmez olduğunu ispatlayarak “Türk azim ve kararlılığının “ ne olduğunu dünyaya göstermiştir .
Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehalığını , tüm savaşlarda ortaya çıkarması bakımından da çok ilginç olsa gerek .
Çünkü Binbaşılıktan Albaylık rütbesine yükseldiği tarihten sonra , Çanakkale de dahil , hiçbir savaşı kaybetmiş olmaması . Onun dehalığını göstermesi bakımından da dünyayı şaşırtan bir olay .
Daha açık ve sade . Türk Ordularının başına geçtiği andan itibaren , yenilgi görmemiş bir komutan . Buna dahi denmez de ne denir ?
Gelelim , kıssadan hisseye .
Kıbrıs Türk Halkı , Emperyal güçler Çanakkale’ye armadaları ile dayandığında , adada çok korkulu ve sıkıntılı günler yaşadılar . İngiliz sömürge idaresi , hem Çanakkale savaşında , hem de Kurtuluş Savaşında , karartma uygulayarak haber alınmasını önlemişti .
Çanakkale ve onu izleyen Kurtuluş Savaşının zaferi ile Kıbrıs Türk halkının umutları artarak . Anavatanına karşı bağlarını kuvvetlendirmenin yollarını aramıştır .
Çanakkale savaş tarihinde ve siyasi tarihte yerini almıştır .
Çanakkale ve Anadolu’nun geçilmezliği ve giriş kapılarının açılamaması . Biz Kıbrıs Türklerine Özgürlük , bağımsızlık , egemenlik ve devletin kapılarının ardına kadar açılmasını sağlamıştır .
Biz burada özgür , bağımsız ve egemence bir hayat sürüyorsak . Bir devletimiz varsa . Başta Çanakkale ve ardından da Ulusal Kurtuluş zaferlerine borçluyuz .
Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere , tüm Mehmetlere . Bizlere devlete giden tüm kapıları açtıkları için , ne kadar minnet duygularımızı ifade etsek yeterli olmaz .
Tümünü rahmetle anıyor . Işıklarının bol , hiç eksilmemesini diliyorum .