Bizim ülkemizde yaşadığımız sorunların hiçbiri bugün ortaya çıkmış sorunlar değildir. Hemen hemen hepsi yıllardır bağıra bağıra kar topu gibi büyüyen sorunlardır.
Örnek mi?
Mesela gündemin iki önemli başlığından ilki olan elektrik meselesi…
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği (KEİ) Ofisi’nin 2016’da yayımladığı Ekonomi Durum Raporunda, KKTC’de elektrik üretiminin acil yatırıma ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor.
Kamu kaynakları ile veya KIB-TEK tarafından bu ihtiyacın karşılanmasının mümkün görünmediğine dikkat çekiliyor.
Turizm ile yükseköğrenimdeki trend nedeniyle de kapasite sorunlarına işaret edilen raporda “orta vadede KKTC’nin ciddi bir enerji yatırımına ihtiyacı olduğu ortaya çıkmaktadır” deniyor.
Deniyor da ne oluyor?
O gün “duymadık, görmedik, bilmiyoruz” diyenler bugün şaşkınlıkla “elektrikte bu kesinti neden yaşanıyor” diye birbirini suçluyor.
Diğer tarafta gündemin ikinci önemli başlığı belediyeler meselesi…
Bu memlekette belediyeler reformu bugün seçime iki ay kala gündeme gelmesi gereken bir mesele miydi?
Belediyelerde yaşanan kriz bu noktaya gelene kadar yıllardır neden beklendi?
Başbakan Faiz Sucuoğlu, “Belediyelerin Birleştirilmesi Yasa Tasarısı”nın görüşmelerinin durdurulduğunu açıkladı.
12 Nisan Salı günü parti başkanları bir toplantı yapacak.
Amaç o toplantıdan bir konsensüs çıkarılması.
UBP’nin yerel seçim tarihi 27 Kasım.
Muhalefet şimdilik haziranda seçimde ısrarlı.
Salı günü bir uzlaşma olursa belediyelerde yaşanan kaos bitebilir.
Ancak şimdilik CTP’den bu konunda olumlu bir sinyal gelmedi.
Sadece belediye ve elektrik meselesinde bile durumumuz böyle iken, bu ülkenin çok daha derin sorunları karşısında nasıl çözüme yönelik analitik yollar bulacağız.
Ülkede giderek bir kaosa doğru sürükleniyor. Bunda henüz 40 gününü doldurmayan hükümetin yanı sıra muhalefetin de payı vardır.
Muhalefet demek her fırsatta halkı sokağa dökmeye teşvik etmek demek değil, aksine iktidara yapıcı eleştirilerle yol göstermek demektir.
Hepimiz bu geminin içindeyiz. Bu fırtınayı ya birlikte atlatıp limana ulaşacağız, ya da denizin ortasında batacağız. İktidarı iş yapamaz noktaya getirmek bu ülkede yaşayan kimsenin çıkarına değildir. Bizden söylemesi…