SİLAHLANMA YARIŞI NEREYE KADAR

Dünya korkunç bir silahlanma yarışı içinde .

Dünya korkunç bir silahlanma yarışı içinde .
Aslında bunu yapan dünyamız değil , Dünyamız üzerindeki dünyaya hakim olmak isteyen süper güçler ve süper güç olma iddiasındaki palazlanmaya çalışan Emperyal güçlerdir .
Pandeminin getirmiş olduğu ekonomik sıkıntılara ve dünyanın birçok yerinde insanların açlıktan dolayı ölmelerine rağmen , savaş sanayii dört nala meçhul ve tehlikeli bir yöne doğru gitmektedir .
Bu , Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile savaş sanayisinin çarklarını daha da süratlendirmiş görülmektedir .
Başta Amerika olmak üzere , Rusya ayaklarını bahane ederek , Yunanistan’ı bir askeri üssü haline getirmiştir .
Buradaki hedef . Mısırdaki sağır sultan bile duymuştur .
Hedef Türkiye .
Amerikan varlığından cesaret alan Yunanistan’ın genç Başbakanı , Miçotakis ise anlaşmalara dayalı olarak , silahlandırılmaması gereken adaları silah bir yana askeri üsler haline getirmiştir .
Ayni şekilde teknoloji üstünlüğü olan ve dünyada silah sanayiinde yerini alan Japonya ise , silah ihracatında 12 ülke için yasak kararını geri alarak . Başta savaş uçağı , füze ve diğer silah ve malzemeler için ihracat yapma kararı aldı .
Bu karar 12 ülkeye şamil .
Buna neden olarak da , Çin’in saldırgan politikalarını öne sürüyor .
Bölge ülkeleri , Avrupa , Avustralya , Hindistan ve ABD ülkelerine silah satışını başlatacak .
Bilindiği gibi , Birinci Dünya savaşını izleyen yıllarda silah sanayiinde büyük gelişmelere imza atarak . Japonya , uçak gemileri ile 1941 ‘de ABD ‘ye bağlı deniz üssü olan , Pearl Harbour ‘u bombardıman etmişti .
Tabii bu olay , ABD’nin İkinci Dünya savaşına aktif olarak katılımını sağlamıştı .
Savaşta yenilgiye uğrasa da , elektronik sanayiinde kendini dünyaya ispatlamış olan Japonya . Ayni zamanda üstün teknolojiye sahip bir silah üreticisidir .
1964 ‘de Kıbrıs olayları karşısında gösterdiği tavır nedeni ile Türkiye’ye uygulanan , silah ambargosu vardı . Türkiye ambargo kefenini yırtıp ayağa kalkmıştır .
Şimdilerde yerli savaş uçağını TSK envanterine henüz almasa da , bu konuda tarih olarak 2023 yılı gösterilmiştir .
Amerika’ya güvenerek anlaşmalar gereği Ege’deki silahsız olması gereken adaları , askeri üs haline getiren Yunanistan karşısında Türkiye , rahatsızlığını BM’e iki mektup yazarak dile getirmiştir .
Mektuplarda anlaşmalara dayanan hukuki durum da izah edilmiştir .
Türkiye adaların silahtan arındırılıp , uluslararası anlaşmalara dayanan statüsüne dönüştürülmelerini istemektedir .
Bu yapılmadığı takdirde , söz konusu adaların egemenliklerini tartışmaya açacağını dile getirmiştir .
Sn. TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bu konudaki uyarısı dün basına düşmüştür .
Yunanistan’ın genç Başbakanı , bu uyarılara karşı kulaklarını tıkayarak , yansıtıcı koyarak , sesi Amerika’ya yansıtmaya çalışmaktadır .
Miçotakis efendi , zavallı Ukrayna Başbakanının düşürüldüğü durumu herhalde iyice irdelememiş olacak ki , arkasını çürük yerlere , dayandırmaya çalışmaktadır .
Sn. Üstel , dün Ankara’da ekonomik iş birliği protokolünün teyidini vererek . Hem Sn. Oktay , hem de Sn Erdoğan’la resmi görüşmelerde bulundu .
Sn. Oktay , Kıbrıs konusunda yeni politikaya vurgu yaparak . Anastasiadis’in Sn. Tatar’a BM kanalı ile göndermiş olduğu Maraş konusundaki tekliflerini de garantör ülke olarak reddetmiş oldu .
Yeni politikaya destek yinelendi .
Kıbrıs konusundaki görüşmeler Türk tarafının politikasının kabulü ile mümkün.
Bunu Sn. Oktay dün Garantör Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Yrd . olarak bir kez daha teyit etmiş oldu .
Bu haber 3531 defa okunmuştur

:

:

:

: