Asgari Ücret Masası’nda işveren kesimini tespit eden İşverenler Sendikası Başkanı Hasan Sungur, hükümet kanadından gelen “Asgari ücret 8 bin 500 TL civarında olacak” yönelik tepkiliydi.
Ada TV’ye bağlanan Sungur, “Asıl olan, hayatı ucuzlatmak için denetimleri artırmaktır” dedi.
Ancak denetim noktasında eksik kalan hükümet, maaşları artırarak alım gücünü korumayı tercih ediyor.
Fakat akıntıya karşı kürek çekmek nasıl mümkün olmuyorsa, hayat pahalılığına da engel olamıyor.
Örnek mi? Daha altı ay önce yapılan asgari ücret artışında balayı ne kadar sürdü?
15 gün bile geçmeden iğneden ipliğe yağmur gibi zamlar yağmadı mı?
Artırılan her asgari ücretin arkasından yağan yağmur gibi zamlar alım gücünü sıfırlıyor.
Buradan uyaralım. Denetimler artırılmaz ve fırsatçılara geçit verilirse alım gücü daha da düşecek. Asgari ücreti net 10 bin TL yapsanız bile alım gücünün düşmesine engel olamazsınız.
Yaşanan ekonomik kıyamete çare bulmalıyız.
Böyle giderse alışveriş azalacak, işletmeler kapanacak, işsizlik artacak.
Star Kıbrıs daha önce de defalarca bu köşeden uyardı.
Bir taşı isteğiniz kadar sıkın, su çıkaramazsınız. Şu anda yaşanan ekonomik kriz nedeniyle işletmelerin büyük çoğunluğu da derin bir çaresizlik içindedir.
Zorda olan bu işletmelerin önünde iki yol vardır.
Ya işçi çıkaracak, yanında üç kişi çalışıyorsa iki kişiye düşürecek…
Kısaca işsizlik ve kayıt dışı çalışma artacak.
Devletin resmi rakamlarına göre sadece son iki yılda kayıtlı sigortalı çalışan sayısının da en az 30 bin kişi azalması bunun en büyük göstergesidir.
Şüphesiz asgari ücret arttığı için kamudaki maaşlar da artacak. Kamunun ödemeleri özel sektörden elde edilen vergilerle yapılıyordu.
Şimdi o vergilerde azalma olduğu için maaşlara yetmiyor. Devlet kamudaki maaşları borçlanarak ödüyor.
Dolayısıyla bu maaşların ödenmesi de artık giderek güçleşecek. Özel sektörün ayakta kalmadığı bir düzende kamuda çalışanlar da nefes alamayacak. Bizden söylemesi…