KURUMLAŞAMAMANIN SIKINTILARI

Günlerce yanan ormanlarımız için duyarlı yurttaşlarımız bizzat yanan bölgelere gidip bilfiil yangın söndürme işlemine katılmışlardır . Çok büyük bir alan kül olmuştur .

Günlerce yanan ormanlarımız için duyarlı yurttaşlarımız bizzat yanan bölgelere gidip bilfiil yangın söndürme işlemine katılmışlardır . Çok büyük bir alan kül olmuştur .
Yüzlerce mahlukat da ateş sarmalının içinde kül olup gitmiştir .
Doğayı yaratan dengelerini de düşünerek , birçok hayvanın yaşam alanını ormanlar olarak belirleyerek . Orman içerisinde orman da dahil tüm canlıların yaşamalarına olanak tanımıştır .
Hassas dengeyi sağlayarak , ormanlardaki yaşam biçimini belirleyip yaşamasını da sağlamıştır .
Orman alanlarındaki türlü mahlukat , ki insan oğlu bunları zararlı görür . Aslında her birinin ayrı bir görevi olarak , orman içerisindeki yaşam kurallarını da spontane bir şekilde sağlamaktadırlar .
Bunların içerisinde o hassas dengeyi sağlayanların başında gelenler arasında dağ keçileridir .
Her yangın olayında bu sütundan buna değiniyorum , amma .
Bir taraftan giriyor . O bir taraftan çıkıyor .
Her yangın afetinden sonra bunu yazıyorum . Dile getiriyorum fakat nato kafa nato mermer mantığı devam ediyor .
Başımdan geçen bir anımı sizlere anlatayım .
Kaymakam oluşumun ikinci yılında .
Kaymakamlığın santralındaki sekreter , beni arayarak telefonda Cumhurbaşkanı rahmetli Denktaş’ın olduğunu ve beni istediğini söyledi .
“ Bağla” dedim .
Cumhurbaşkanı karşımda .
“Kaymakam nasılsın “ dedi .
“ İyiyim Sn . Cumhurbaşkanım” dedim .
“ Toplantı odasını hazırla yarım saate kadar G/yrt Kaymakamlığında toplantı yapacağız ” dedi .
Toplantının konusunu sordum .
“Keçiler “dedi .
Hemen salonu hazırlattım ve merakla keçilerin toplantısını beklemeye koyuldum .
45 dakika sonra .
Cumhurbaşkanı ve zamanın Tarım ve Orman Bakanı rahmetli İrsen Küçük maiyetleri ile birlikte geldiler .
“ Hoş geldiniz , Sn. Cumhurbaşkanım” dedim .
Bugün Cumhurbaşkanı yok . Durkobullo (desteban ) var dedi . Gülüştük .
Konu . Beşparmak dağlarındaki keçilerin orman alanlarından çıkarılması idi .
Nedeni de orman alanlarına yapılan konutların , bahçelerine ve avlularına zarar verdikleri için .
Hükümet keçilere beher fiyat ödeyerek devlet tarafından satın alınmasını teklif etti .
Keçi sahipleri de rahmetli, Denktaş’ı bu konuda devreye sokmuşlardı .
Üniversitedeki öğrencilik yıllarımda , 70-71 yılı olacak . Oto stopla Edirne’den İngiltere’ye gitmeye karar verdim .
Yugoslavya’da , Tito dönemi . Hayran kaldığım müthiş bir ormanlık alan doğudan batıya ülkenin her yanını kaplamış .
Güzergahımız üzerinde millerce uzun ormanlık alanların içinden geçtik .
Orman alanları içerisinde dağ keçilerinin aile boyu dolaştığını gördüm . Belgrat’ta , bindiğim tır şoförü yemek molası verdi .
Türklerin yoğun olduğu bir yemekhaneye karnımızı doyurmak için girdik . Hemen hemen yerli Türklerin yoğun olduğu bir Türk lokantası idi .
Lokantayı çalıştıranla ahbaplık kurdum . Kıbrıslı olduğumu ve mücahitlik yaptığımı söyleyince , daha çok ilgilendi .
Doğma büyüme Belgratlı idi . Kökü Osmanlı’ya dayanıyordu .
Merakımı gidermek için .
Orman alanları içinde otlanan keçilerin durumunu sordum .
Güldü .
Devlet teşvik ediyor , keçi sahipleri ağıllarını ormanda kursunlar diye . Nedeni de , yangınlara sebebiyet veren ve yazın baruta dönüşen otların tüketilmesi için dedi .
Bizde İngiliz ve Kıbrıs Cumhuriyeti dönemlerinde , kontrollü olarak dağ keçilerinin olası yangınları körükleyecek otları yemeleri için izin ve teşvik verilirdi.
2001 ‘den sonra bizde çıkan orman yangınlarının belki de 50 tanesinin nedeni baruta dönen otların tetikleyicisi olmalarıdır .
Bunu yasaklamakla , orman yaşamının sağladığı hassas dengeyi de ortadan kaldırdık .
Tabii bunun yanında en büyük etken de 76 ‘da başladığımız kurumlaşmayı zamanla terk edişimizden dolayı , sadece orman yangınlarında değil . Her alanda sıkıntılar çekmekteyiz .
En kısa bir zamanda her alanda kurumlaşmayı sağlayacak adımların atılmasına ivedilikle başlanmalıdır .
Kurumsuzlaşma veya kurumsuzlaştırma , ne otoriteyi sağlar . Ne de koordinasyonu .
Bunu yangında yaşadık .
Her kafadan sonuç getirmeyecek bir ses .
Tabiat anaya dua edelim .

Bu haber 3331 defa okunmuştur

:

:

:

: