Hem dünyada , hem de bölgede gelişmeler çok süratli bir şekilde değişmektedir .
Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti , ABD’nin Güney Kore ve Japonya’yı güçlendirici anlaşmalara yönelik işbirliği karşısında . İleride pasifik bölgesinde de NATO benzeri bir ittifakın oluşturulacağı ve bunu da Kuzey Kore’nin tehdidini öne sürerek gerçekleştireceği iddiasında bulundu .
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz misali , yakın bir gelecekte Avrupa’da da benzer manzaralarla karşılaşabiliriz .
Dünya kazanı , şiddetini artırarak , altındaki ateşlerle kaynamaya devam ediyor .
Dünya kazanının kaynamasından , her coğrafya gibi bizim coğrafyamız da nasibini almaktadır .
Kaynamakta olan kazanın her bölgede yavrusu da kaynamaya devam eder .
Mesela , Kıbrıs Kazanının kaynaması gibi .
Tabii bizim kazandan her daim çıkan yemek :
Temcit pilavı . Bu pilavın özdeşi de Federasyon olsa gerek .
Yıllarca Federasyonun görüşüldüğü ve karşı unsurun maksimalist ve sekter tavırlarından dolayı . Bir karara varılmadan . Karşı unsurun tavrı nedeni ile masa hep devrilmiştir .
Devril devril , masayı ayakta tutacak ayak da kalmadı .
Türk tarafı yeni önerilerle ortaya çıktıktan sonra .
Temcit pilavı çıkarılarak devrilmiş masaya konmak istenmektedir .
Bunu yapmak için , GYÖ’ lere dayanarak propagandalarını yürütmeye çalışmaktadırlar .
Bunun için de üyesi oldukları kuruluşlara , Türkiye’ye baskılarını artırmalarını sürekli istemektedirler .
KKTC ‘yi dışlayıp , Türkiye ile resmi görüşmeler için son Madrid zirvesinde Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u devreye sokup bu işi oldu bittiye getirmek istediler .
Ayak üstü de olsa Sn. Erdoğan’dan Paris’te bir görüşme koparmaya çalıştı .
Aldığı yanıt :
KKTC ‘ ye gel orada görüşelim .
Bir cümlelik yanıt da şunu göstermektedir ki , Güneyin muhatabının ancak ve ancak KKTC ‘den başkası olamaz .
Anlayana .
Sn. Tatar’ın sunmuş olduğu öneriler . İki halk arasında hem güveni hem de işbirliğini artırıp , aradaki husumeti ortadan kaldıracaktır .
Güney , kendilerine sunulan ve Kıbrıs Türk Halkının geleceğini de sorgulayacak olan tüm öneri ve teklifleri reddettiler .
74’de Beş Kantonlu Federasyonu , 2004’te Annan Planını , son ise Crant Montana’daki öneriler ki bunların içinde garantilerin de olduğu önerilerdi .
Hepsini reddettiler .
Çünkü bunlarda , Federasyona dayalı bir çözüm şekli hiçbir zaman kafalarında olmadı ve olmayacak da .
Federasyonu bahane ederek ve GYÖ’ lerin arkasına sığınarak , zamana oynama ve Türkiye ile KKTC’ye ekonomik bakımdan daha da çökmüş bir vaziyette isteklerini kabul ettirmek .
Proje ve programlarının ana maddesi bu .
Gelişen , değişen ve oluşan dünyadaki siyasi ve militarist gelişmeler karşısında bölgede ve dünyada gücü ve itibarı artan bir Türkiye’den müthiş rahatsızlık duyduklarını ve bunu açıkça telafuz etmelerinden öğreniyoruz .
Aslında Ortaklık Cumhuriyeti , fonksiyonel bir federatif yapı idi .
Bu Cumhuriyeti “ Enosise giden yolda bir köprü olarak “kabul edip , anlaşmalara Makarios imza atmıştı .
Kurulan bu fonksiyonel federasyonun son kullanma tarihini de belirleyerek , buna imza atıllar .
Bu Federasyonun son kullanma tarihini , Akritas Planı ile 21 Aralık 1963 olarak belirlemişlerdi .
Anastasiadis efendi , bunu halefleri olan Klerides , Papadopulas ve diğerlerinin anılarından veya tarih kitaplarından okuyabilir .
Bu tarihi belirleyen karşı unsur .
Temcit pilavının son kullanma tarihi , 59 sene önce bitmişti .
Bunu da siz bitirdiniz .
Sizin çabalarınız boşuna kürek çekmeye benzer .
Boşuna gayret . Nafile kürek çekmek , hiçbir sonuç doğurmaz .