İskele nasıl bu hale geldi?

Çok değil bundan bir yıl önce dünyaca ünlü dergi Forbes bir araştırma yaptı.

Çok değil bundan bir yıl önce dünyaca ünlü dergi Forbes bir araştırma yaptı. Dünyada denize sıfır beş bölgeyi araştırdı. İskele bölgesi, Kolombiya, Brezilya, Meksika ve Belize arasında o beş bölge arasında yer aldı. Rumları ayağa kaldıran makalede İskele için şöyle yazıyordu:
“Avrupa ile Türkiye arasında Akdeniz’de bulunan Kuzey Kıbrıs, çoğu Amerikalının listesinin başında değil, ancak bu eski İngiliz kolonisinin sunabileceği çok şey var. Her şeyin düşük maliyetine ek olarak, ülkenin en önemli cazibe merkezleri kum ve denizdir. Mevcut döviz kurları üzerinden 75.000 $ ‘a kadar doğrudan plaj erişimine sahip deniz manzaralı bir apartman dairesine sahip olmak mümkündür. Özellikle doğu kıyısında yer alan İskele’ye bakabilirsiniz. Bu bölge, ülkenin en güzel ve en uzun sahil şeridine sahip olup, deniz ürünleri spesiyaliteleri ile tanınır.
Kuzey Kıbrıs’ta emeklilik, Avrupa ve Amerika’nın daha tanıdık konfor bölgelerinin dışında bir yaşam anlamına gelecektir. Hayatınızın bu aşamasında, emeklilik bütçenizi size dünyanın en güzel kıyı şeritlerinden birinde, gerçek anlamda lüks bir yaşam standardı olarak sunacak bir maceraya hazırsanız, İskele sizin için zirvede olabilir.”
Güney’i bile ayağa kaldıran bu makalenin üzerinden çok değil bir yıl geçti. Bugün İskele’de neyi konuşuyoruz?
Lağım çukuruna dönen denizini, sahillerinden yaşanan kirliliği…
Sosyal medyada herkes İskele sahilinde kanalizasyonun denize nasıl aktığını görüntülerle yayarak tepki gösteriyor.
Bölgede gözünü rant bürüyen şirketler yaptıkları inşaatların arıtmalarını ne yazık ki hayata geçirmedi. Bunları denetlemekle sorumlu olanlar da bugüne kadar görevlerini tam olarak yapmadı. Denetim yapılsa da yapılan denetimlerde verilen cezalar bir asgari ücretle geçiştirildi.
Sormak lazım.
Neredeyse denizlerine girilemeyen İskele’de yapılan inşaatlar artık nasıl satılacak?
Yıllardır yapılması gereken arıtma tesisleriyle ilgili ipe un seren inşaat şirketlerinin bunu düşünmesinde fayda var.
Denizimizi korumazsak bundan herkes zarar görür.
İskele Bölgesi kanalizasyon ve atık su arıtma sistemi projesi bir an önce hayat bulmalı.
Aksi halde İskele’yi bugünkü konumuna getiren günahkar şirketler, denize girilemeyen bir sahili pazarlamanın zorluğunu yaşayacaklar.
Aslında Fasıl 96 Yasası’na göre de bu şirketler, yapılan yüzlerce konutluk sitlere her türlü arıtma tesisini yaparak gereken önlemi almalıydı.
Ancak onlar yasanın etrafından dolanmayı tercih etti. Siyasetçi de tüm bunlar olurken gözlerini kapatmayı tercih edince olanlar oldu.
Bir yıl içinde dünya gözdesi bir bölgenin içine etmeyi başaran sistem, bir an önce onarılmalı. Aksi halde sonumuz iyi değil. Bizden söylemesi…
Bu haber 6882 defa okunmuştur

:

:

:

: