İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, uzun süredir gündemde olan Belediyeler Reformu ve değişim konusunda çok net konuştu.
Öztürkler, “Bu göreve, geçmişin yanlışlarını tekrarlamak, ilerleme yerine dönüp, dönüp aynı noktaya varmak için gelmedim. 21. yüzyılda halen 20-30 yıl önce yapılması gereken yasalar duruyor, halkımız bizden laf değil icraat bekliyor” dedi.
Bu ülkede yaşayıp da bu sözün altına imza atmayacak birinin iyi niyetli olduğunu düşünmek zor.
Örnek mi?
Kamu reformunu 20 yıldır konuşuyoruz.
Vergi reformunun da en az 15 yılı var.
Hal Yasası sözde daha yeni… Onun da 12 yıllık bir geçmişi var.
E-devlet başta olmak üzere pek çok alanda yaptığımız tartışmaların 10 yıldan eksiği yok, fazlası var.
Belediyeler Reformu CTP’nin İçişleri bakanlıkları döneminde defalarca konuşulmuş.
Peki ne olmuş?
Ne yazık ki icraat değil sadece laf üreten bir siyasetin yıllarca esiri olmuşuz.
Artık bu kervan böyle yoluna devam edemez, edemiyor.
Öztürkler’in dediği gibi halk artık laf değil icraat bekliyor. Çünkü bu ülkeye ancak böyle siyasetçilerin, böyle bakanların faydalı olabileceğini biliyor.
Yıllardır nutuk çeken, attı mı mangalda kül bırakmayan siyasilerden fena halde bıktık usandık.
Yapılan güven anketlerinde de halkın artık bu tip siyasetçilere güvenmediği ortaya çıkıyor.
Seçim döneminde toplum menfaatine verdiği sözleri seçim sonrasında unutan, sadece iş takibi yapan, koltuğunun peşinde olan siyasetçilerin devri bitti.
Bakanlık koltukları da kimsenin babasının malı değil. Yapabilen kalmalı, yapamayan o koltuklarda artık durmamalıdır.
Bu ülkeye sadece laf üreten değil, icraat peşinde koşan, sonuç alan siyasetçilerin gelme zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.
Vatandaş da gerçeği görmeli. Kim havanda su dövüyor, kim topluma hizmet ediyor, bunun farkına varmalı. Kurtuluş için başka çare yok. Bizden söylemesi…