Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve müzakere heyeti 19 Eylül’de New York'a gidiyor. Kendi döneminde başlayan ve “egemen eşitlik temelinde iki ayrı devlet” olarak özetlenebilecek yeni politika elbette New York’ta da dillendirilecek. Ziyaret öncesinde 13 Eylül’de olağanüstü toplantıda Meclis’i bilgilendirmek isteyen Tatar, New York stratejisinin de ipuçlarını verecek.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun, “Rum tarafını masaya çağıracağız” açıklamasına bakarsak, dünya kamuoyunda çözümden uzak bir yaklaşım sergileyen taraf gibi bir görüntü vermek istemediğimiz aşikar.
Rum tarafı, güven yaratıcı önlemler adı altında Maraş’ın BM yönetiminde açılması karşılığında Ercan’ın BM kontrolünde uluslararası uçuşlara açılması gibi önerileri yine masaya getirecek gibi görülüyor.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın ise daha önce gündeme getirdiği ancak cevap dahi alamadığı altı öneriyi yine gündeme getirmesi bekleniyor.
Neydi o altı öneri?
1-Türkiye ve Yunanistan dahil olmak üzere ilgili paydaşların arasını bozan hidrokarbon kaynakları konusunda ortak bir komite kurulsun. İki tarafın ayrı ayrı sözleşme imzaladığı şirketler de bu çalışmalara dahil edilsin.
2-Elektrik fiyatlarının ucuzlaması ve günlük yaşama büyük darbe vuran elektrik kesintilerinin sona ermesi için halihazırda birbirine enterkonnekte olan iki tarafın AB enterkonnekte sistemine bağlı olan anakaraya bağlayalım.
3-Adanın doğal zenginliği olan güneş enerjisinin en etkin şekilde kullanılmasına yeşil enerjiye geçiş konusunda ortak komite aracılığıyla hem iki tarafa hem de adanın geneline bu alanda yapılacak yatırımlara dahil edelim.
4-Adanın tatlı su rezervlerinin ve asrın projesi olarak da nitelendirilen KKTC su temin projesinin de dahil edileceği su konusunda bir işbirliğine gidelimi. İki tarafın yetkili kurumları tarafından bu konuda ortak bir komite kurulsun.
5-Adada yaşayan her iki halkın da hayatını tehdit etme potansiyeli bulunan iki taraftaki kara mayınlarını temizleyelim.
6-Küresel çapta insanlık dramlarının yaşanmasına sahne olan düzensiz güç konusunda birlikte mücadele edelim.
Aslında bu altı madde bir anlamda samimiyet testidir. Ne yazık ki Rumlar bu samimiyet testini bugüne kadar geçemedi. O yüzden önerilerinin başına “güven” kelimesini koysalar da masaya sürdükleri hiçbir öneri bizim üzerimizde güven yaratmıyor.
Rum yönetimi dilini ve söylemini değiştirmedikçe bu güven ortamını oluşturmak da zor. Bizden söylemesi…