Dünyamız , çeşitli nedenlerden dolayı birçok sorunla cebelleşmektedir .
Sorunların kaynakları da üzerinde yaşayan insan varlıkları .
Yani sorunların kaynağı insanlar.
Yarattıkları bu sorunlara çözüm ararken , ayni nitelikli sorunlara , değişik öneriler ile çözüm bulmaya çalışmaktadırlar .
Bu sorunların başında da siyasi ve askersel sorunlar olup . Dünyadaki tansiyonu hop kaldırıp , hop indirerek , dengesizliklerin yaratılmasına neden olmaktadırlar .
Tabii bunun baş nedeni de çıkar çatışması .
İki Cihan Harbinin çıkması da buna dayanmıyor muydu ?
Bilindiği gibi dünyamızda , ayakta kalan ve varlıklarını sürdüren devletler , ulus devletleridir .
Bunların dışındakiler , patır patır gugo taşları gibi devrilmişlerdir .
Bunlardan birisi SSCB . Yani Rusya idi .
Rejim , bir asrı bile tamamlamadan . 73 yılda tuzla buz oldu .
1990 ‘da yıkılan Sovyetler Birliğinin yerine , birçok bağımsız devletler ortaya çıktı ve BM’ de bunları tanıdı .
Tanımadıkları birçok devlet de fiili olarak , yoluna devam etmektedir .
Bunlardan birisi de Moldova coğrafyasında olan Transdinyester’dir .
Transdinyester 1990’ da bağımsızlık ilan etmiş . Buna karşın Moldova 1992’ de buna karşı çıkarak defakto cumhuriyete savaş aşmıştır . Rusya , askeri birlikler göndererek Transdinyester devletçiğinin yanında yer alarak , fiili devleti tanımıştır .
1992 ‘den günümüze dek , söz konusu devletçiğin koruyuculuğunu , gönderilen Rus silahlı kuvvetleri sağlamaktadır .
Rusya , bu kuvvetlerini “ Barış Gücü “ olarak isimlendirmiştir .
İki yüz bin kişilik bir nüfusa sahip olan bu devletçiğin , ayakta kalması için Rusya Federasyonu , kesenin ağzını sonuna kadar açmıştır .
Bu nüfusun büyük bir kısmı Rusça , Ukraynaca ve Romence konuşmaktadır .
Transdinyester , günümüzde yeniden gündemin ilk sırasına oturuverdi .
Rusya , Moldova yönetiminin , görüşmelere oturup bir hal çaresi bulmamasından dolayı , rahatsız .
Geçen günlerde bu konuda Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Lovrof . Moldova’ya uyarıcı sert bir açıklamada bulundu .
“Rus ve Rusça konuşan nüfusun , çıkarlarının hiçbir şekilde zarar görmemesi için elimizden geleni yapacağız “ dedi .
Söz konusu coğrafya Moldova sınırları içinde idi Rusya destekli bağımsızlığına kavuştu .
Nüfusu 200 bin .
Son nüfus sayımına göre KKTC’nin nüfusu , 382. 836 neredeyse iki katı .
Rusya Federasyonu , bu devletçik için elinden ne gelirse yapacaklarını dünyaya duyurdu .
Moldova’yı da çok sert açıklama ile bir nevi tehdit etti .
200 bin nüfus , Rus asıllı olarak nitelendiriliyor ve binlerce Rus askeri de barış gücü nitelenmesi ile bu devletçiğin koruyuculuğunu yapıyor .
Rus askerleri Transdinyester’de defakto bir durum yaratıp , Moldova topraklarını işgal ederek . 200 bin Rusça konuşan nüfus için dünyaya meydan okuyor .
Rusya Federasyonu , ayni zamanda BM Güvenlik Konseyi üyesi .
Uzun görüşmelerden sonra , adada bundan böyle bir federasyon çözüm şeklinin olmayacağı kanısına varılarak . Türk tarafı yeni bir vizyonla görüşmeleri sürdüreceğini , tüm dünyaya ilan ederek , görüşme masasına oturacağının kararını bildirmiştir .
Kıbrıs Türk Halkı , bu adanın iki halkından biri olan ortak sahibidir .
Kıbrıs Ortaklık Cumhuriyetinin de ayni zamanda eşit ortağıdır .
Bu anlaşmalarla tescil edilmiş vaziyette .
Rusya , adada , güneyi tanıyan ve federasyon şeklini destekleyen politikasında bir değişiklik olmadığını , yakın zamanda açıklamıştır .
Moldova’dan kopan 200 bin Rus’un kurduğu ve BM tarafından tanınmayan devleti tanıyor ve orduları ile de garanti olup , koruyor .
BM’ ler , devletlerin bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini korumak için oluşturulan bir teşkilat . Bu teşkilatın en üst düzeyinde de Güvenlik Konseyi var.
Bir üyesi de Rusya .
Bu Teşkilattan dünyadaki sorunlara çare beklenirken . Kendisi bizzahiti başlı başına sorun olmakta .
Tabii diğer üyelerin yedikleri naneleri, başka bir gün ele alarak irdeleyebiliriz .
Dikkat edilirse , Ukrayna savaşından sonra , Rusya için beklenen olumsuz şart ve gelişmeler olmadı .
Ekonomisi çok az hırpalandı .
Silahlı gücü yerinde .
Bu iki faktör , Rusya’yı dünyaya meydan okumaya itiyor ve güç veriyor .
Bu güçle , Putin eski SSCB’ni oluşturma yolunda itici bir güç teşkil edecektir .
Şimdilik batının bunu engelleyecek gücü mevcut değil .
Onlar bu kış için ısınmanın yollarını aramaktadır .
Amerika’sı ise , Çin’le meşgul .
30 Ağustos Zafer Bayramı nedeni ile NATO sosyal medyadan , görüntülü kutlama mesajı attı . Sen misin bunu atan .
Bu , NATO’yu görüntüyü geri almasına kadar götürdü .
Bu tavır bence , Anadolu’nun Yunan kuvvetlerince işgalini dolaylı olarak destekler mahiyette olmuyor mu ?
NATO İtilaf Devletlerince oluşturulan bir örgüt , değil mi ?
Bunların hepsi SEVR’ci değil miydi ?