Anayasa Mahkemesi Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik başkanlığında yaptığı toplantıda, Yerel seçimlerin ertelenmesine ilişkin yasayı iptal etti.
Peki şimdi ne olacak?
Bir kere Belediye Başkanları’nın haziran ayından itibaren aldıkları tüm kararlar yasal olarak tartışmalı hale geldi.
Mahkemenin okuduğu kararda, ‘Yaratılan kaosun çözümü Anayasa Mahkemesi’nde değildir’ vurgusu yapılarak, Meclis’e görevi de hatırlatıldı.
Tüm bu gelişmelerin ardında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da aynı gün belediyelerin birleştirilmesine ilişkin yasayı imzalayıp Resmi Gazete’de yayınlatınca top bir kez daha CTP’nin sahasına geçti.
Yüksek yargıya başvurarak seçim tarihinin ertelenmesini Anayasa’ya aykırı olduğunu tescil ettiren CTP şimdi ikinci bir gole hazırlanıyor.
CTP parti organları dün toplandı. Belediyelerin birleşmesiyle ilgili yasa da Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak başvuru sonrasında büyük ihtimalle yüksek yargıdan dönecek.
Durumun farkında olan UBP, yaşanan bu kaosu ancak muhalefet ile bir uzlaşma sağlayarak aşabilir.
Başka çaresi yok.
Yaşanan bu kaotik ortamla ilgili kimse yargıyı hedef almaya kalkmasın.
Dün çıkan karar oy birliğiyle alındı. Yani Anayasa’ya aykırılık konusunda en küçük bir tereddüt bile yok.
Anadolu’da bir söz var. Gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş…
Buradan sormak lazım. UBP bu işi acaba gönüllü mü yaptı? Belediyeler Reformu madem bu kadar önemliydi de 3 yıldır ne bekleniyordu?
Yumurta kapıya dayanınca bu kadar kapsamlı bir reformun tartışma yaratacağı belli değil miydi?
Kısaca acaba yine Türkiye’ye “tam biz yapacaktık ama yargı engel oldu” bahanesiyle bir savunma mı hazırlanıyor?
Artık bu bahanelere herkesin karnı tok.
Bu saatten sonra yapılması gereken belli. Muhalefet ile iktidar uzlaşarak bir orta yol bulmak zorunda.
Aksi halde Anayasa’ya aykırı adımlarla bir reformun hayata geçmesi mümkün değil. Bizden söylemesi…