Bu gün , 12 Eylül .
Eylül ayı , Türk tarihinde önemli aylardan biridir .
Manisa’nın , İzmir’in , Bursa’nın Yunan çizmesinden kurtuluş tarihleri hep bu aya tekabül etmektedir .
Ayni zamanda Lefkoşa’nın fethi de bu ay içerisinde . Bunlar tarihe altın harflerle yazılan şerefli olaylardır .
Fakat .
Eylül ayının bir günü vardır ki , kara harflerle hem Türk Tarihine , hem de dünya tarihine yazılmıştır .
O dönemleri yaşayanlar gayet iyi bilirler .
Meşhur 12 Eylül , askeri darbesi .
Kenan Evren ve işbirlikçisi kuvvet komutanları , arkalarına Amerikan emperyalizmini alarak . TC Devletinin tüm siyasal kurumları başta olmak üzere , hepsini kapatarak . Ağa babalarının talimatlarını yerine getirmişti .
Atatürk ilke ve devrimlerini yaşatmak için darbenin yapıldığını , meşhur konuşmasında söyleyen Evren . Türk Ulusunun binlerce şehit vererek , kan akıtarak , Atatürk’ün liderliğinde kurulan TBMM’ de Atatürk’e yaslanarak , utanmadan Meclisi kapatma yoluna gitmiş .
Darbe Washington’da .
“Bizim çocuklar , bu işi başardı” cümlesi ile kutlanmıştı .
Ülkesi için çalışan tüm yurtseverler tutuklanmış , hapislere atılmış . Tutukluların sayısı 650 bin kişiye varmış .
Tüm parti başkanları da tutuklanmıştı . Demireller ve Ecevitler Hamzakoy’a , Erbakan ve Türkeş ise Uzunada’ya tutuklu olarak götürülmüşlerdi.
İlk iş olarak , sıkıyönetim ilan edilerek , basına sansür konulmuş .
Bir müddet sonra , parti başkanları , evlerinde göz hapsine alınarak , siyasi konuşma ve yazı yazmaları yasaklanmış . Yasaklı liderler olarak anılmaya başlamışlardı .
Evren rejiminin , TBMM’ ni kapatması üzerine . Ecevit , basın açıklaması yaparak . Bir nevi protesto girişiminde bulunmak istedi .
Derhal hakkında soruşturma başlatılarak , Evrenin oluşturduğu sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanarak , hapse mahkum edildi .
Meclisin kapatılması karşısında , Demirel’in kurmayları ile Ecevit’in kurmayları görüşerek . Buna karşı bir eylem planı yapmak için bir araya geldiler .
AP ’li vekil ve senatörler ile CHP ‘li vekil ve senatörler , genel başkanlarının arkasından , Kızılay’dan meclise kadar , fraklı elbiselerle protesto yürüyüşü yapılması için mutabakata varılmasına karşın . Azımsanmayacak CHP’li vekil ve senatör bu işe yanaşmadı . Parti içi hizipler , darbeyi , Ecevit’in siyasal hayatının sonlandırılması için değerlendirerek . Bu işin ( darbenin ) tam Ecevit’i haritadan silme fırsatı yarattığını , dile getirdiler .
1984 Ocak ayında son kez hapisten çıktıktan sonra . Orandaki evine kadar , karşılayıcılar olarak gitmiştik . Bir elin parmakları kadar idik .
Milletvekili olarak Sn. Birgit vardı .
Rahşan Hanımın kız kardeşi, çay demlemişti . Bizlere çay ikram etti . Çok kısa bir sohbetten sonra , evden ayrılmaya başlandı . Ben de çıkmak için izin istedim .
Rahmetli Rahşan Hanım “ sen , kal” dedi .
Salonda üçümüz kaldık .
Kalmamın istenmesi , bende merak uyandırdı .
Tekrar çay dolu bardakları Rahşan Hanım getirdi ve konuya girdi . “Yalçın Bey , biz bir Demokrasi mücadelesine giriyoruz , bizimle çalışır mısın” dedi .
Hiç tereddüt etmeksizin “çalışırım” dedim .
Rahmetli Ecevit “Yalçın Bey , bunun ucunda tutuklanmak da var” dedi .
“Çalışırım Efendim” dedim .
Teşekkür etti .
Bundan güç alarak , hemen şu teklifte bulundum “ KKTC ‘ye gelir misiniz ?”
“Nasıl” dedi . “Şu anda Siz , normal bir vatandaşsınız . Mesleğiniz gazetecilik . Gazeteci olarak , KTGC ‘nin davetlisi olarak adaya geleceksiniz” dedim . O zamanki Cemiyet Başkanı , çok yakın dostum olan Akay Cemal idi . Cemiyetin davetinde mutabık kaldık .
Bunun üzerine ben “ilk Demokrasi mücadelemizi , Cemiyetin daveti ile başlatıyoruz” dedim .
Ecevit “bu bir turistik gezi olmasın” dedi .
“Mesaj alınmıştır , efendim” dedim .
Derhal adaya dönerek , Akay kardeşimle görüşüp daveti sağladık .
Ecevitlerin adaya gelmesi ile , Evren rejimine karşı ilk Demokrasi mücadelesi başlamış oldu .
O dönemi içeren mücadele yıllarını , bir kitap halinde derlemeye başladım .
Ülkede , siyaset yasağı kalkana kadar , bu mücadele yıllarca sürdü .
Ecevit hapisten çıktıktan sonra , ilk yurt dışı ziyaretini KKTC ye yapmıştı .