Tek millet iki devlet!..

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun araştırmalarına göre, Doğu Akdeniz yaklaşık olarak 1,7 milyar varil petrol ve 122 trilyon fit küp gaz potansiyeline sahip.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun araştırmalarına göre, Doğu Akdeniz yaklaşık olarak 1,7 milyar varil petrol ve 122 trilyon fit küp gaz potansiyeline sahip.
Bölgenin bu potansiyeli, bölge ülkelerinin yanı sıra dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin ve enerji ihtiyacı yüksek devletlerin de dikkatini çekiyor.
Bu durum da bölgeyi yeni bir mücadele ve kriz alanı haline getirdi.
Başta bölge ülkeleri olmak üzere, uluslararası enerji şirketleri ve yeni bir enerji jeopolitik merkezi olma yolunda ilerleyen bölgede söz sahibi olmak isteyen tüm aktörler çeşitli politikalar ve ittifaklar oluşturuyorlar.
Türkiye açısından önemli konulardan biri de bölgedeki enerji kaynaklarının özellikle AB’ye nakledilmesidir.
Türkiye bölgedeki en istikrarlı ve güvenli ülkedir demek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla Türkiye, AB’nin enerji ihtiyacını karşılayacak birçok projede de yer almaktadır.
Bu çerçevede, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının taşınması konusunda da en güvenli yol Türkiye’dir.
Uzmanlar, Rusya’da 2 bin metre derinlikten çıkarılan doğal gazın, Doğu Akdeniz’de 4 bin metreye kadar indiğini belirtiyor.
Bu da bölgede çıkarılacak doğal gazın çok daha maliyetli olacağı anlamına geliyor.
Rum yönetimi her ne kadar bu doğalgazın Avrupa’ya Türkiye’yi ekarte ederek deniz yoluyla borularla taşınabileceğini savunsa da bu imkansız.
ABD’nin bu projeden desteğini resmen çekmesi de bunu ispatladı zaten…
Doğal gazın çıkarılmasında ve Avrupa’ya ulaştırılmasına en önemli formül “en ucuz, en hızlı ve en güvenilir” olarak açıklanabilir.
Bu formüldeki üç etken de Türkiye’yi işaret etmektedir.
Doğu Akdeniz’de önümüzdeki günlerde enerji denklemine su da girecektir.
Geçmişte Doğu Akdeniz’de Mersin üzerinden İsrail’e dek uzanan su ve doğal gaz hattı, yeniden gündeme gelecektir.
İnsan vücudunun yüzde 70’i sudur, petrol değil. O yüzden temiz suya erişim, bu coğrafya için önümüzdeki 30 yıl boyunca çok daha önemli bir hal alacaktır.
Allah’ın bu dünya için verdiği nimetleri dünya ile paylaşmak, uluslar arası siyasette de barış ve huzurun anahtarıdır.
Türkiye pekala İsrail ile Anadolu suyunu paylaşarak belki de İsrail’in Filistin üzerindeki baskısını engellemek için bir müeyyide yolu bile bulabilir.
O yüzden güçlü bir Türkiye ve her daim yanında olan KKTC, bölge siyasetinde temel aktörler olabilir. Yeter ki, gücümüzün farkında olalım.
“Tek millet, iki devlet” düsturundan bir an olsun vazgeçmeyelim…
Bu haber 6107 defa okunmuştur

:

:

:

: