Kıbrıs’ta yeni dönem

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal dün ada TV’nin konuğu idi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal dün ada TV’nin konuğu idi.
Bilgisi ve birikimiyle Kıbrıs davasının emin ellerde olduğunu ispatlayan Işıksal, yeni dönemin kodlarını anlattı.
Yeni süreci “Kıbrıs meselesinde öğretilmiş çaresizlikten kurtulduğumuz bir dönem” olarak tanımlayan Hüseyin Hoca, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk varlığını Doğu Akdeniz’den soyutlamaya çalışanlara başkaldırıdır” diyor.
Peki bu yeni süreç nasıl başladı?
Işıksal’a göre Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı tarihi konuşmada tüm ülkelere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmi olarak tanıma çağrısı yaparak sadece Kıbrıs Türk Halkına ve haklı mücadelesine sahip çıkmakla kalmadı, aynı zamanda Kıbrıs siyasetinde dönüm noktası olacak paradigmaları geri dönülmez şekilde değiştiren çok önemli mesajlar da verdi. Prof. Dr. Işıksal, bu konuşmanın uzun soluklu bir diplomatik seferberliğin başlangıcı olduğunu belirtiyor.
Kıbrıs meselesinde 'yeni milat' olarak adlandırılabilecek bu döneme ilişkin “Mücadele ateşi artık yakıldı. Bu tarihi çağrının sadece niyet beyanı olarak kalmaması ve bunun gerçekleştirilmesi için ciddi bir eylem planı ile harekete geçilmesi ve diplomatik bir seferberlik başlatılması artık kaçınılmaz” diyen Prof. Dr. Işıksal’ın sözleri şüphesiz federasyon ezberiyle yatıp kalkan kesimleri de rahatsız etti.
Ancak bu kesimlerin de artık daha gerçekçi politikalar üzerinden siyaset üretmelerinin vakti geldi.
40 yılık ezber elbette bir günde değişmiyor. Ancak ısrarla hala daha Kıbrıs Türkünün Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında mutlu mesut yaşayabileceğini iddia etmek de biraz komik kaçıyor.
Seçim meydanlarında “Seçilirsem asla federasyonu görüşmem” diyerek bu halka söz veren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan kimse bu sözlerini unutmasını bekleyemez.
Ateş çemberi içindeki coğrafyada Sayın Tatar gibi Türkiye ile uyumu bir liderimiz olmasa idi, hadi daha açık söyleyelim Sayın Akıncı Cumhurbaşkanı olsaydı ne olurdu?
Karşımızda silahlanan bir devletle diyalog kurmaya can atarken, Türkiye’ye ile küs bir liderle nereye giderdik?
Bu sorunun yanıtını hepimiz bir kez daha düşünelim. Bizden söylemesi…

Bu haber 6000 defa okunmuştur

:

:

:

: