İşadamı bir projeye başlarken önce amaç, sonra da o amaca giden bir yol belirler. Son günlerde tartışılan mili havayolu meselesinde de meseleye bu perspektiften bakmakta fayda vardır.
Burada amaç nedir? Ucuz bilettir. Kimsenin şu an derdi havayolunun milli olup olmaması değildir. Hatta ucuz bilet için birçok Kıbrıslı Türk, Güney’den uçuş yapmayı tercih etmektedir.
O halde ucuz bilet nasıl sağlanır? Buna bakmak lazımdır.
Şu anda Türkiye’den KKTC’ye uçan iki havayolu var. Geçmişte bu sayı dörde hatta beşe çıkıyordu. Durum böyle olunca uçak biletleri daha rekabetçi koşullarda oluşuyordu. Şu an gerek rekabet koşullarının olmayışı gerekse sefer sayılarının azlığı uçak biletlerini yukarı doğru çekiyor.
Ne yazık ki bizim bu ülkede iş yapmak isteyen girişimciyi de canından bezdirmek gibi bir özelliğimiz var. Bunun son örneğini Ada TV’ye konuk olan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın açıklamalarıyla öğrendik.
Arıklı, yeni havayoluyla ilgili firmanın ihaleden çekildiğini duyurdu.
“Bu firmaya kırmızı halı sermek gerekiyordu ama elbirliği ile kaçırmak için elimizden gelen gayreti gösterdik” diyen Arıklı’nın tespitlerine göz atalım.
Düşünün Rusya’nın en büyük tur operatörü olan bu firma 3 ay önce buraya geliyor. Projeyi ortaya koyuyorlar. Tüm Bakanlar Kurulu da en ince ayrıntısına kadar bilgilendiriliyor. Sonra da ortaya üzerinde uzlaşılmış bir metin çıkıyor.
Bu firmanın hedefi kendi havayolları ile KKTC’ye en az 250- 300 bin turist getirmek. Bu da bu büyüklükte bir firma için son derece kalay ve ulaşılabilir bir hedef.
Yani bir taşla iki kuş vurulacak. Hem ucuz bilet hedefine ulaşılırken, hem de turizme büyük bir destek sağlanacak.
Sayın Arıklı haklı olarak isyan ediyor.
“Yeni havayolu zaruri bir ihtiyaçtır. Ulaştırma Bakanı olarak, bilet fiyatları bu kadar yüksek iken, turist ve öğrenci gelemiyor iken, herkesin canı yanarken bir havayolu şirketi kurmak için adım atmam, rekabet ortamı oluşturmak benim en doğal görevim ve hakkımdır. Bunları yapamayacaksam ben neden Ulaştırma Bakanıyım?”
Arıklı sonuna kadar haklıdır ama madalyonun bir de öteki yüzü vardır.
Yazının başında sözünü ettiğimiz amaç ve yol prensibinde hatalı bir karar, ne yazık ki projenin daha en başında sahiplenilmemesine yol açmıştır.
Muhalefet ne dedi? “Bu milli havayolu değildir…” Oysa milletin derdi havayolunun milli olup olmaması değil, sadece ucuz bilete erişmekti.
Sözün özü yine boş tartışmalarla önemli bir fırsatı daha kaçırdık. Bizden söylemesi…