Kadife ayrılık!..

Türkiye ve bizim politikamız Kıbrıs meselesinin artık bambaşka bir mecrada tartışılmasını gerektiriyor.

Türkiye ve bizim politikamız Kıbrıs meselesinin artık bambaşka bir mecrada tartışılmasını gerektiriyor.
Artık, laf ola beri gele müzakere dönemi kapandı.
Eğer bir müzakere süreci başlayacaksa da taraflar bu süreç başlamadan neyin nasıl müzakere edileceğini önceden bilmek zorundadır.
Hem Türkiye için hem de Kıbrıs Türkü için egemen eşitlik temelinde iki ayrı devlet modelinin temel parametre olduğu artık dünyaya ilan edilmiştir.
BM Genel Kurulu’da TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “KKTC’yi tanıyın” çağrısı ve 15 Kasım’da başlaması muhtemel direkt uçuşlar da yeni yolumuzun taşlarının döşendiğini bizlere gösteriyor.
Aslında belki de bizim bugüne kadar eksiğimiz yola çıkarken hedefi ortaya koymamaktı.
Hangi çözüm modeli olursa olsun taraflar yeni bir müzakere sürecine başlamadan ortak bir vizyon ve yol haritası belirlemek zorunda.
Federasyon görüşü savunulurken de bu konuda önemli bir eksiklik vardı. Bizim anladığımız federasyonla Rum tarafının anladığı federasyonun ne kadar farklı olduğunu hep gördük.
Kıbrıs meselesi artık eski statükocu anlayışla devam ettirilmiyor.
İster egemen eşitlik temelinde iki ayrı devlet deyin, ister “kadife ayrılık” artık saha ve zemin şartları değişmiştir.
Ne Kıbrıs 2004’te Annan Planı dönemindeki Kıbrıs, ne de dünya o günkü dünyadır.
“Kadife ayrılık” da dünyanın sonu değildir.
Dünyada bu şekilde ayrılan ne ilk ne de son ülke oluruz. Önemli olan mesele ayrılık değil, ayrılıktan sonra iki kesim arasında işbirliğinin sürdürülmesidir.
Çünkü hem Kuzey’in hem de Güney’in ister bir arada, ister ayrı ayrı yollarına devam etsinler, paylaşmak zorunda oldukları doğal zenginlikler vardır.
Bunlar işbirliği olmadan, Rumları yapmaya çalıştığı gibi tek yanlı sondaj faaliyetleriyle bir oldubittiye getirilemez.
Bugüne kadar AB’yi de arkalarına alarak bu şekilde yol almak isteyen Rum Yunan ikilisi, artık bu yolun çıkmaz yol olduğunu fark etmek zorunda.
Çünkü Kıbrıs Türkü zaten bugüne kadar kaybedeceğini kaybetmiştir. Yıllardır süren haksız ambargolar ve izolasyonların KKTC’ye daha fazla vereceği bir zarar yoktur.
Bundan sonra kaybedecek şeyi olan Rumlardır. Bizden söylemesi…
Bu haber 5746 defa okunmuştur

:

:

:

: