Uluslararası Şeffaflık Örgütü kriterlerine göre bir rapor hazırlanmış. “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” adı verilen bu çalışmaya göre iş insanlarının yüzde 76’sı kuzey Kıbrıs’ta rüşvet ve yolsuzluğun yaygın olduğunu düşünüyor.
Rapora göre her 10 iş insanından 4’ü “devlet”ten hizmet almak için fiilen rüşvet verdiğini açıklarken, kamu kaynaklarının “siyasetçiler ve üst düzey memurlar” tarafından istismar edildiği de belirtiliyor.
“Yolsuzlukla Mücadelede Hükümet Ne Kadar Başarılıdır” sorusuna iş insanlarının % 87’si çok başarısız olduğunu ifade etti. % 77 “yapanın yanına kaldığını” düşünüyor.
Bu sonuçlar bizi şaşırttı mı? Elbette hayır…
Böyle bir ankete dahi gerek olmadan bu sonuçları aşağı yukarı tahmin edebilir miyiz? Kesinlikle evet…
Peki bu içimizi karartan sonuçlar bugünün sorunu mu?
Yani bugünkü hükümet döneminde mi ortaya çıktı? Burada evet derseniz ciddi inandırıcılık sorunu yaşarsınız.
Bu sonuçlar UBP’lisi, CTP’lisi iktidara kim gelirse gelsin değişmedi.
Yolsuzluk ya da rüşveti bir toplumdan arındırmak istiyorsanız siyasi renklerden bağımsız olarak, bu kirli yapıya elverişli düzeni değiştirmek zorundasınız.
Öyle bir yapı kurumalı ki, kim gelirse gelsin şeffaf, denetlenebilir ve hiçbir suiistimale fırsat verilmeyecek bir ortam yaratılmalıdır.
Bu iş Batı’da nasıl oluyor? Kamu nasıl daha açık ve şeffaf hizmet verebiliyor?
Bu örneklere bir bakalım.
İngiltere’de internet üzerinden birkaç saat içinde bir şirket kurabilirsiniz.
Peki ya bizde? Kaç kapıya gidip kaç imza alacağınız belli değil…Üstelik bir şirket kurmak haftalar hatta aylar alabilir.
Ne yazık ki, kurulacak şirketin büyüklüğü ile rüşvet de işte tam bu noktada doğru orantılı olarak ilerliyor.
10 iş insanından dördü devletten hizmet almak için rüşvet ödediğini açıkça itiraf ediyorsa siz onu iki ile çarpın.
Emin olun bir o kadar insan da bunu söylemeye utanıyordur.
Çürümüş bir yapının içinde debelenip duruyoruz. Siyasi partiler bu yapıda birbirini suçlamak yerine nasıl denetlenebilir, yolsuzluğu tamamen engelleyecek bir kamu rejimi kurulabilir diye tartışmalıdır. Aksi halde tüm söylenenler laf-ı güzaf olur. Bizden söylemesi…