Gerek Ege’de, gerek Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim giderek tırmanıyor.
ABD’yi arkasına alan Atina, Ege adalarını silah deposu haline getirdi.
Bunca zaman atıp tuttular. Ancak bir anda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı “Bir gece ansızın gelebiliriz” açıklamasıyla Ankara’nın hiçbir oldu bittiye izin vermeyeceğini de gördüler.
Baktılar pabuç pahalı… “ABD gerçekten bizim yanımızda mı” diye sorgulamaya başladılar.
“Türkiye Yunanistan'a saldırırsa ABD ne yapacak?”
Bu sorunun yanıtı içlerini kemirmeye başladı.
Hatta Yunan basını bu konuyu ABD'nin Yunanistan Büyükelçisi George Tsounis'e yöneltti.
ABD'li elçi, “Birincil ilke, Yunanistan ve Türkiye'nin farklılıklarını diplomatik olarak ve Uluslararası Hukuka uygun olarak tartışması ve çözmesi gerektiğidir. Başka seçenek yok” ifadelerini kullandı.
Yunan gazeteciler ısrar etti.
Olası bir saldırıda ABD'nin Yunanistan'ın yanında yer alıp yer almayacağı sorusu üzerine ABD'li elçi 'Yunan ordusu vatanı koruyabilir' diyerek ABD'nin çatışmaya müdahil olmayacağının sinyalini verdi.
Büyükelçinin yaklaşımı elbette gerçekçi bir yaklaşımdır. ABD bu coğrafyada Türkiye’yi karşısına alamaz.
Aslında Yunanistan’ın önünde Ukrayna örneği de ders niteliğindedir. Savaş başlayana kadar Ukrayna’ya neredeyse “sizinle birlikte Rusya’a karşı savaşırız” diyen Washington yönetimi, bugün desteğini sadece silah yardımıyla sınırlı tutuyor.
Meselinin Doğu Akdeniz boyutu da önemli.
ABD’nin Yunanistan’ın Ege’deki provokasyonlarına örtülü destek vermesi ve Güney Kıbrıs'a yönelik silah ambargolarını kaldırmasının arkasında, Rusya’yı Kıbrıs Rum kesiminden çıkarıp yerine Amerikan donanmasının konuşlanmasına zemin hazırlamanın olduğu ortaya çıktı.
Washington’un 16 Eylül’de Rum yönetiminin istenilen şartları yerine getirdiği ve Güney Kıbrıs’a yönelik ambargoların kaldırıldığının açıklanmasından kısa süre sonra ABD ile Güney Kıbrıs, 'Askeri Alım ve Kuvvetler Arası İş Birliği Anlaşması'na imza attı.
Bu anlaşma kapsamında ABD savaş gemileri, Güney Kıbrıs limanlarında ikmal yapabilecek ve Rum birliklerinin eğitimi, teçhizat ihtiyaçları konusunda Rum yönetimi ABD’den askeri alım yapabilecek.
ABD, bu anlaşmayla Rusya’yı Rum kesiminden en azından askeri olarak uzaklaştırırken, Ada'yı bir üs haline getirmek üzere adım atmış oldu.
Kısaca hem Yunanistan hem de Rum kesimi ABD’nin dolduruşuyla tehlikeli bir oyuna girişiyor. Umarız bu oyunun bedeli ağır olmaz. Bizden söylemesi…