Türkiye’nin kalbi İstanbul’sa, o kalbin attığı yer, Beyoğlu’ndaki İstiklal Caddesi’dir.
Hafta sonu çoluk çocuğun en yoğun olduğu saatte yapılan kalleş saldırı sonrasında 6 vefat, 53 yaralı haberi, Türkiye ile birlikte Kıbrıslı Türkler olarak bizim de içimizi yaktı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kalleş saldırının faillerinin bulunacağına dair halkına söz verdi. Türkiye’de emniyet, istihbarat alarmda.
Saldırının zamanlaması da tesadüf değil.
Türkiye’nin bağımsız dış politikası ve bu coğrafyada kendi hak ve menfaatleri yanında Kıbrıs Türkü için de verdiği mücadele, bazı güç odaklarını rahatsız etti.
Güney Doğu’dan, Suriye sınırına, Doğu Akdeniz’den Ege’ye dört koldan saldırı altında olan anavatanımızın elbette tüm cephelerde mücadele edecek gücü var.
Ama bizler de vatandaş olarak nasıl bir kuşatma altında olduğumuzu görelim.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, İstiklal Caddesi’nde dün meydana gelen hain saldırıyla ilgili önemli bir noktaya dikkat çekti.
Ne dedi Arıklı?
“Türkiye’de ve Türk Dünyasında ne zaman önemli gelişmeler olsa dünyadaki Müesses Nizamın kurucuları buna sekte vurmak ve Türkiye’ye gözdağı vermek için mutlaka bir provokasyon yaparlar. Mesaj şudur: Biz sana Lozan’da bir sınır çizdik. Sakın bunun dışına çıkmaya yeltenme.”
Gerçekten bugüne kadar Türkiye ne zaman kıpırdasa bu tür patlamalarla, saldırılarla hedef haline getirilmeye çalışılmadı mı?
At izinin it izine karıştığı Orta Doğu coğrafyasında oyun kurucular, elbette güçlü bir Türkiye’den rahatsız olurlar.
Bölgenin enerji üssü haline gelen, Doğu Akdeniz ve Ege’de hiçbir kuru gürültüye pabuç bırakmayan, Güneydoğu’sunu terör örgütünden temizleyen, Suriye’de yapılmak istenen oluşumlara göz yummayan, kardeş Türk devletleriyle girdiği sıkı işbirliğiyle önemli bir aktör olan Türkiye, birilerini fena halde korkutuyor.
O yüzden yine bildik kanlı oyunlarını sahnelemenin peşindeler. Ama Türk milleti oyunun farkında.
Hesapları ters dönecek. Bu kez Türkiye’yi kendi içine hapsedemeyecekler. Bizden söylemesi…