Bir yılda 600 bin hastanın tedavi için başvurduğu Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi artık alarm veriyor.
Sadece bir yılda 2 milyon 756 bin test yapılan hastanede polikliniğe 448 bin, acil servise 146 bin hasta başvuruyor.
Bir yıl içinde 20 bine yakın hasta servislerde yatılı tedavi görüyor.
Rakamların ortaya koyduğu gerçek, Nalbantoğlu’nun bu fiziki altyapıyla bu talebi daha fazla karşılayamayacağı yönünde.
Yapımı yılan hikayesine dönen şehir hastanesi ve Girne’ye yapılacak yeni hastane bu yükü biraz alabilir.
Ama nüfusun bu artış oranına göre çare mi? Orası tartışılır.
Bundan tam 44 yıl önce 32 uzman hekim, 6 pratisyen hekim, 10 asistan hekim, 4 diş hekimi, 104 ebe ve hemşire ile hizmete başlayan hastane hiç şüphesiz bugün tüm ülkenin sağlık sisteminin kalbidir.
Ancak o kalp artık yorulmuştur.
Derhal bir müdahaleyle ona yardımcı sağlık tesislerinin kurulması vazgeçilmez olmuştur.
Bu gerçek aslında herkes tarafından kabul ediliyor.
Servislerdeki koğuş sistemi çağdaş ve insani olmaktan uzaktır.
Gerek yoğun bakım, gerekse ameliyathaneleri çağdaş hastane şartlarını karşılamakta zorlanmaktadır.
Acil servis olması gerektiği gibi değildir. En ileri ameliyatların yapıldığı, teşhislerin konduğu, bünyesinde çok önemli bir sağlıkçı ordusunu barındıran bu hastane, maalesef alt yapısındaki yetersizlikler nedeniyle hem sağlıkçılar, hem de hastalar için kabusa dönmüştür.
Sağlık ciddi iştir. Hiçbir politik hesaba, çıkara, oyuna alet edilemez.
Tüm yaşanan bu olumsuzlukların üzerine doktorlar ve hemşirelerin bağlı olduğu sendikanın pazartesi günü ülke geneline başlatacağı grev, ciddi tehlikeler içeriyor.
Sağlık Bakanı ile meseleyi enine boyuna tartışmadan bu eylemi yapanlar, hükümeti değil halkı cezalandırıyor.
Zaten yarım yamalak sağlık hizmetiyle perişan olan halk pazartesi günü yeni bir kabusa uyanamaz. Bir önce gereken uzlaşma sağlanmalı ve bu greve son verilmelidir.
Bizden söylemesi…