Ülkede yeni bir dönem başlıyor. Artık sorunları tek tek sahada muhataplarıyla görüşen, çözüm yolları arayan bir büyükelçimiz var.
Bugüne kadar kapalı kapılar ardında görüşmeler yapan, sorunlar karşısında ne düşündüğünü dahi tahmin edemediğimiz büyükelçilik makamı, artık sahada direk vatandaşlarla iletişim kuruyor.
Sorunların çözüm isteyenlerle, sorunları çözecek bürokratları bir masa etrafında buluşturuyor.
Nasıl mı?
Bunun son örneğini dün yaşadık.
Türkiye’nin Kıbrıs’a yeni atanan Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, hatır gönül ziyaretlerini bir kenara bırakıp direkt kolları sıvadı.
Ülkede faaliyet gösteren tüm narenciye ihracatçıları dün Lefkoşa Büyükelçiliği’nde Metin Feyzioğlu’nun başkanlığında oluşturulan masadaydı.
Sorunlarını anlattılar.
Peki Feyzioğlu ne yaptı?
Meseleyi komisyona havale etmedi. Hemen oracıkta sorunu çözecek bürokratları da topladı.
Ekonomi ve Enerji Bakanlığı İhracat Dairesi Yetkilileri, Maliye Bakanlığı Gümrük İdaresi ile Tarım Dairesi yetkilileri toplantıya katıldı.
Narenciye ihracatında gerek Türkiye gerekse KKTC’de yaşanan sorunlar ve çözüm yolları tek tek ele alındı. Bürokratlara bu sorunların neden çözülemediğini sordu.
Bazı aklı evveller şimdi buna da “müdahale” diyebilir.
Açık konuşalım. Halk bıktı, usandı. “Müdahaleyse müdahale yeter ki artık sorunlarımız çözülsün” diyor.
Peki dünkü toplantıda ne mi çözüldü?
Narenciye konusunda kapasite artırımı ile farklı türde ürünler üretimi yoluyla ihracatın arttırılması yollarının neler olabileceği konuşuldu.
KKTC ihraç konusu ürünlerin analiz raporlarının sadece KKTC’de yapılıp ayrıca Türkiye’den yapılmaması için akredite olmuş ve modern cihazlar ile donatılmış yeni bir laboratuvar kurulması kararlaştırıldı.
KKTC Gümrüklerinde kullanılmak üzere X-Ray cihazı alımı kararlaştırıldı.
Peki bunları bugüne kadar biz neden yapamadık?
Madem ki yönetilmeyi istemiyoruz, narenciye vatanında neredeyse tek ihraç kalemimizde bu kadar küçük meseleleri neden çözemiyoruz.
Darılmaca gücenmece yok. Yönetemiyorsan, yönetirler… Bunun başka yolu yok.
Bugüne kadar uygulanan ama artık son bulan “Türkiye parayı göndersin, gerisine karışmasın” siyaseti sona ermiştir. Bizden söylemesi…