Korkulan oldu. Asgari ücret arttı artmasına ama alım gücü arttı mı? Orası meçhul. Maaşlar daha ele geçmeden zamlar yağmur gibi yağmaya başladı.
Asgari ücretin açıklanması sonrasında henüz 24 saat bile geçmeden kent içinde yolcu taşımada en kısa mesafe ücreti 14 liradan 19 liraya yükseldi. Yani artış yüzde 36’yı buldu.
Malum ülke olarak kahveye çok düşkünüz. En küçük paketteki kahvenin fiyatı bile dün 23 liradan 30 liraya fırladı.
Marketler, fiyat etiketlerini değiştirmeye yetişemiyor.
Raftan aldığını ürün, kasaya gelene kadar zam yiyor.
Peki bu zamlar neden oldu?
Benzin mi arttı, döviz mi fırladı, elektriğe mi zam geldi? Hiçbirine evet diyemeyiz.
Sadece asgari ücrete yapılan artış, böyle büyük bir zam dalgasını nasıl yaratır? Anlamak mümkün değil.
Türkiye’de de başta asgari ücret olmak üzere emekli ve memur maaşlarına önemli oranda zam yapıldı.
Ancak orada bir fark var. Devlet uyardı. Başta market sahipleri olmak üzere işverenlerle temas kuruldu.
“Maaşlar arttı” diye zam yağmurunun asla kabul edilemeyeceği ciddi bir biçimde marketçilere iletildi.
Bunun sonucunda büyük market zincirleri temel tüketim maddeleri arasında yer alan bin üründe en az bir ay boyunca hiçbir zam yapmama kararı aldı.
Yeterli mi? Elbet değil. Ancak en azından bir ay boyunca hiçbir ürüne zam gelmemesi, enflasyondaki psikolojik beklentiyi kırmaya yardımcı olacaktır.
Peki bizde durum ne? Bizim market sahipleri, böyle bir fedakarlığı yapar mı? Ya da ülkeyi yönetenler bizim market sahiplerinden böyle bir talepte bulundu mu?
Asgari ücrette yapılan artışın ardından gelen zam dalgasına bakarsak, bunun olmadığını net olarak görürüz.
Başbakan Ünal Üstel dün yaptığı açıklamada, çalışanlar ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısındaki alım gücünü korumak için gereken düzenlemeleri yapacaklarını vurguladı.
Ancak bu düzenlemeden kastedilen sadece hayat pahalılığını maaşlara eklemekse uyaralım. Bu asla yeterli değildir.
Başbakan, etiket fiyatlarıyla ilgili şikayetlere de duyarsız kalmadığını açıklayarak, “Gerekli talimatları vermiş durumdayım; hiç kimsenin haksız kazanç sağlamasına, anormal fiyat uygulamasına fırsat vermemek için gereken denetimleri yapacağız. Halkımız rahat olsun” dedi.
Ancak ne yazık ki yaşadığımız gerçekler kimsede rahat olacak bir ruh hali bırakmıyor.
Vatandaş bu düzenlemelerin süratle hayata geçirmesini bekliyor. Kimsenin dayanacak hali kalmadı. Bizden söylemesi…