UBP Milletvekili, Meclis Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi Başkanı Yasemin Öztürk, İçişleri Bakanlığı’ndan gelen Taşınmaz Mal Edinme Yasa Tasarısı’nın komitenin gündeminde olduğunu söyledi.
Öztürk, tasarıyla evli bir yabancı çiftin, çift başına 4 daire alabileceğini söyledi. Önceliğin yerli insanlarla ve gençlere verilmesi gerektiğini düşündüğünü ifade eden Öztürk, hükümet milletvekili olsa da bu tasarıya sıcak bakmadığını açıkladı.
Peki Sayın Yasemin Öztürk’ün bu görüşü ne derecede geçerlidir?
Ekonominin temel prensipleri vardır. Amerika daha önce keşfedildi. Onu yeniden keşfedemeyiz. Bir malın fiyatını talep ve arz belirler. Sen bunlarla oynamaya kalkarsa daha başka sorunlar çıkar. Evdeki hesap çarşıya uymaz.
Yabancıya konut satmazsan ne olur? Araziler satılmaz. Arazileri satan kim? O ganimetleri ellerinden bulunduran Kıbrıslı Türkler. O arazileri satıp kızını, oğlunu evlendiriyor. Ona bir hayat kuruyor.
Yabancı ev almazsa o araziler satılamaz.
Tekerleği biz icat etmiyoruz. Rum tarafından bu konuda bir sınırlama var mı? Yoktur. Hatta birden fazla evin yabancılara satılması için teşvik veriyorlar.
Türkiye’de de aynı şekilde yabancıların konut alması için büyük teşvikler sağlanıyor.
Şunu unutmayalım. Yabancıya en çok ev İskele’de satılıyor. Bu gelen halkın büyük bölümü çalışmıyor. Aksine yılın büyük bölümü burada kalarak çarşıda pazarda alışveriş yaparak tüketime ekonomide çarkların dönmesini sağlıyorlar.
Şu anda malum gündem TOKİ ile gençlerin sosyal konut imkanına kavuşması. Oysa burda 30-40 yıl önce gençlerin ev sahibi olmaları için sosyal konut imkanı tanınmıştı. Daha sonra başka bir sisteme geçildi. Gençlere arazi verelim dendi. Ama o arazinin de hiçbir altyapısı yapılmadı. Ne yol, ne suyu vardı. Yani insanlarla alay edildi.
Gençlerin ev sahibi olması için tek yol sosyal konut projeleridir. Yabancılara satılan evden yaratılacak bir fonla bu yapılabilir. Önemli olan bu fırsatı görebilmektir. Ancak ne yazık ki bu fırsatı hala daha görülemiyor.
Şu anda devlet elde ettiği gelirin tümünü ne yazık ki sadece kamuda maaşlara ayırıyor.
İngiltere’de uygulanan modele bakalım. Bir yerde 500 konut yapıyorsun. Devlet diyor ki, bunun 50 tanesi sosyal konut olacak. Dolayısıyla bu 500 konutun 50 tanesi sosyal konut olarak devlete ucuza veriliyor. Normal ev 250 bine satılıyorsa sosyal konut 100 bine satılır. Böylece insanlar ucuz konut alma imkanına kavuşur.
Sözün özü şudur. Dünya yabancıyı ülkesine çekmeye çalışıyor. Ama bizde ne yazık ki akan çeşmeyi durdurmaya çalışan bir anlayış var. Bu doğru değil. Sayın vekili uyaralım. Bizden söylemesi…