Sonunda aklı selim galip geldi. Depremzedelere yardım için 175 bin TL maliyet belirlenen konteyner evler için fiyat 125 bin TL’ye çekildi.
Tıpkı maaş kesintilerine bulunan çözümde olduğu gibi bu sorun da aşıldı. Ancak bu konuda yapılan tartışmalar ne yazık ki yardım çabalarını önemli ölçüde gölgeledi.
Öncelikle yardımda bulunan hayırseverlerin “Gönderdiğimiz para yerine ulaşacak mı” sorularına yol açtı. Daha sonra elbette bu tartışmalar yapılırken, yardımın hızını da yavaşlattı.
Ancak yine de umutluyuz. Tartışarak da olsa doğru yolu buluyoruz.
Elbette gönül ister ki bu meseleleri daha bu tip yıpratıcı tartışmalar olmadan, en başından enine boyuna masaya yatırarak çözelim.
Hükümetin iyi niyetli çabasından şüphe duymak abesle iştigaldir. Elbette hem Başbakan Ünal Üstel, hem de bakanlar bu süreçte elinden gelen gayreti gösteriyor.
Ancak siyasal iklimimiz ne yazık ki bu çabaları zehirliyor. Oysa bu dönemde hem iktidarın hem de muhalefetin önemli bir güç birliğine ihtiyacı var.
Başbakan Ünal Üstel dün 25 öğrencisini ve 4 eğitmenini kaybeden Gazimağusa Türk Maarif Koleji’ni ziyaret etti.
Okulda ailelere söz veren Başbakan, “Çocuklarımıza mezar olan bu hatalı yapıları yapanlardan gerekli hesabın sorulması için hükümet olarak tüm girişimleri yaptık. Süreci hem biz, hem de mecliste kurulan komitemiz takip ediyor. Bu işin peşini de bırakmayacağız” dedi.
Bu söze inanmak zorundayız. Bu sadece hükümetin değil, bu ülkede muhalefeti, sendikası, gazetecisi, STK’sı, kısaca A’dan Z’ye herkesin boynunun borcudur.
Bu süreçte hükümete yapılan eleştiriler de boş hamasi nutuklardan ziyade yol gösterici olmalıdır. Çünkü hem depreme hazırlık, hem de yaraların çözülmesi noktasında atacağımız adımlar, ancak ortak akılla mümkündür.
Bir örnek verelim.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, depremzede öğrencilerin Kıbrıs’a ulaşımı için özel bir paket hazırlandığını belirterek, “Ankara, İstanbul ve Antalya’dan Ercan’a 881 TL’ye, Adana’dan ise 571 TL’ye ülkemize gelebilecekler” diye açıklama yaptı.
Bu açıklama üzerine Arıklı’yı eleştirecekseniz boş sözlerle değil, “hayır şu şekilde yapsaydın daha ucuza gelirlerdi” diye eleştirmelisiniz.
Aksi halde siyasi kavgalar bu dönemde canı yanan vatandaşın nezdinde hiçbir itibar görmüyor.
Bu dönemde kimseni yaşanan kayıkçı kavgasına tahammülü yok.
Hem iktidarı, hem muhalefeti buradan uyaralım. Bizden söylemesi…